9  Yırtıcılar

Balık Kartalı

Pandion haliaetus, Western Osprey

Türkiye’de üreyen nüfusu yok olmuştur. Yaygın olarak az sayıda görülen geçit türüdür. Ege ve Akdeniz kıyılarında az sayıda kışlar.

Geçmişte birkaç alanda üremiştir: Terkos Gölü ve Belgrad Ormanı’nda 1860 ve 1964 yıllarında1,2 ve Kızılırmak Deltası’nda 1966’da3 yuvalamıştır. Ancak bu alanlarda veya başka bir yerde tekrar ürediğine dair kanıt bulunmamaktadır. 1992 yılında Kızılırmak Deltası’nda yapılan çok kapsamlı bir üreyen kuş çalışmasında rastlanmamıştır3. Türkiye’de azami 20 çiftin üreyebileceği ve dört yeni alanda üreme döneminde kuşların bulunduğu düşünülmüştür4. Bu alanlar: 1962’de Amasya Merzifon Alıcık, 1966’da Giresun kıyıları, Temmuz 1966’da “yuva yakınındaymışçasına öten” bir kuşun görüldüğü Tatvan ve 1983’de Yeniçağa Gölü’dür. Ardından 1995’te Edirne Küplü, Mayıs-Haziran 2004’te İğneada ve 1990’larda Sinop kıyılarında üreme dönemi boyunca gözlemler yapılmıştır.

Geçit sırasında daha yaygın olmakla birlikte seyrek olarak görülür. 240 kayda göre ilkbahar göçü mart ortası ile haziranın ilk haftasında gerçekleşir. Göçün tepe noktası nisan ortası ve sonundadır, medyan tarih 22 Nisan’dır4. Sonbahar göçü ise ağustos ortasından kasım başına kadar devam eder, eylül ortası ile ekim ortasında tepe yapar, medyan tarih 25 Eylül’dür. Sonbahar döneminde daha yaygın olarak görülür. Yırtıcı kuş gözlem noktalarında az sayılarda gözlemlenir. Sonbahar 1976’da Borçka’da kayda değer şekilde toplam 24 birey sayılmıştır5.

Batıda Gediz ve Büyük Menderes Deltası, Fethiye bölgesi, Göksu Deltası ve Çukurova sulakalanlarında az sayılarda kışlayabilir. 6 Şubat 1917’de Kırklareli Alpullu’da görülmüştür6.

Üreme

Yuvalama Alanı: Türkiye’de bu konuda bilgi bulunmamaktadır.
Yuvası: Türkiye’de bu konuda bilgi bulunmamaktadır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de bu konuda bilgi bulunmamaktadır.
Üreme Dönemi: KAR: Kızılırmak Deltası’nda Temmuz 1966’da kullanılan bir yuva bulunmuş, mayıs ortasından eylül ortasına kadar düzenli gözlenmiştir. MAR: Terkos Gölü’nde7 tarafından kaydedilmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Ak Çaylak

Elanus caeruleus, Black-winged Kite

Güneydoğu Anadolu’da ve Doğu Akdeniz’de lokal olarak az sayıda görülen, ancak sayıları artan bir türdür. Diğer bölgelerde ise rastlantısal bir konuktur.

Güneydoğu Anadolu’ya yeni yerleşen bir yaz konuğudur. 1999 yılından itibaren her yıl Osmaniye ve Hatay ile Diyarbakır ve Mardin arasında kaydedilmiş, 2013 yılında Bozova’da yuvaladığı tespit edilmiştir. Güneydoğu dışındaki kayıtlar ise şu şekildedir: 24 Eylül 2009’da İstanbul Boğazı, 25 Aralık 2010’da Göksu Deltası, 16 Şubat 2010’da Küçükdere (Denizli), 27 Mayıs 2010’da Çaldıran ve Soğuksu arasında, 7 Eylül 2012’de Rize, 13-28 Temmuz 2013’te Mogan Gölü’nde gözlenmiştir.

Ocak 1876’da8, Mersin Zebil’de (şimdiki adıyla Sebil) muhtemelen bir çift olan iki birey kaydedilmiştir. 11 Nisan 1935’te Adana’da iki birey9 tarafından gözlemlenmiştir. İstanbul Boğazı’nda 14 ve 21 Ekim 1931’de, Mart ve 6 Nisan 1933’te birer birey, 17 Nisan 1953’te ise iki birey kaydedilmiştir10. 17 Nisan 1968’de bir birey Uluabat Gölü’nde gözlenmiştir11. 1 Ağustos 1984’te Niğde’nin 20 km batısında bir erişkin12, 28 Mart 1998’de bir birey Diyarbakır’da kaydedilmiş13, 24-25 Nisan 2006’da iki yaşında bir birey Göksu Deltası’nda fotoğraflanmıştır14. Ayrıca, iki birey 12 Nisan 1998’de Yamansız (Antalya) bölgesinde gözlenmiştir (A. Erdoğan).

Üreme

Yuvalama Alanı: Bozova’da arada bazı ağaç ve çalı bulunan buğday tarlalarında yuvalamıştı..
Yuvası: Bozova’daki yuva, bir elektrik direğinin üzerine kurulmuştu.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de bu konuda bilgi bulunmamaktadır.
Üreme Dönemi: GDA: Bozova’da Mayıs ve Haziran 2013’te yuvada kuş görülmüştür.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de Hindistan kökenli vociferus nominat alttürü olduğu iddia edilmiştir.

Sakallı Akbaba

Gypaetus barbatus, Bearded Vulture

Lokal olarak az sayıda bulunan yerli türdür.

Genellikle 1500-4000 metre yüksekliklerde dağlık alanlarda oldukça yaygın yerli bir türdür. Üremeyen ve genellikle ergen bireyler, düzensiz bir şekilde düşük rakımlarda da görülür ya da üreme mevsimi dışında gözlenir. Uygun habitatların olmadığı yerlerde bile görülebilir. Tür eskiden daha yaygındı. “Toros Dağları’nda bu tür o kadar yaygındı ki görmediğimiz tek bir gün bile olmadı”8. Bugün artık kayıtların gelmediği eski üreme alanlarına referans verilmektedir15. Muhtemelen batıdaki en önemli üreme alanı olan Uludağ’ın doğu yamacında 2000 metrenin üzerinde 1-3 çift16, Doğu Karadeniz Dağları’nda 20 çift üremektedir17.

Üreme

Yuvalama Alanı: Yüksek dağlardaki büyük yarlarda ürer. En uygun yarlar, İç Anadolu’da Köroğlu Dağları ve Sündiken Dağları üzerinde bulunur18.
Yuvası: Yüksek yarlarda bulunan oyuklarda yuvalar. Yuva, hayvan kemikleriyle çevrili, büyük ve çubuk ile dallardan oluşan nispeten sığ bir yapıdır. Yuvanın bulunduğu yer, dışkı izleri nedeniyle kolayca tespit edilebilir19. Pozantı yakınlarında bir yuvanın, bez parçaları ve kadın saçlarıyla çevrildiği gözlenmiştir8.
Yumurta Sayısı: 2 yuvada 1, 1 yuvada 2 yumurta.
Üreme Dönemi: Yumurtlama ocak sonunda başlar, yavrular haziran ortasından sonra uçar. Üreme süresi toplamda 5,5 ay sürmektedir. AKD: Toros Dağları’nda üreme ocak sonlarında başlar8. 2 Şubat 1876’da Pozantı’da bir yuvada iki yumurta, yine 1876 Şubat sonunda başka bir yumurta kaydedilmiştir8. EGE: 8 Şubat 1902’de Denizli Beşparmak Dağları’nda F. C. Selous tarafından toplanan bir yumurta, Tring Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenmektedir. Yumurtalar 1 Ocak gibi bırakılmış olsa da yavrular haziran ortasına kadar uçamaz, bu nedenle 15 Nisan 1996’da Demirkazık’ta önceki yılın genç bir bireyi kaydedilmiştir. KAR: Rize Çiçekli’de 6 Mayıs 1970’te tek yavrulu bir yuva bulunmuş, Merzifon’un güneybatısındaki Alıcık’ta ise 25 Temmuz 1974’te bir erişkin ve genç birey gözlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Roselaar (1995) Türkiye’nin aureus alttürünün yayılış alanında olduğunu doğrular. Ancak birçok yazar Kuzey Afrika’da tanımlanmış nominat alttürler aureus arasında çok fark olmadığını ve aureus formunu alttür olarak değerlendirmemeyi tercih eder.

Küçük Akbaba

Neophron percnopterus, Egyptian Vulture

İç ve Doğu Anadolu’da nispeten yaygın ve sayıda görülen bir yaz konuğu ve geçit türüdür.

Çeşitli dağlık ve açık alanlarda bulunur, genellikle 1000-1200 metre yüksekliklerde ürer. Bazen yaz aylarında nehir deltaları gibi alçak ovalara indiği görülür. Türkiye’ye mart başında gelir ve eylül sonunda ayrılmış olur.

İlkbahar göçü haziran ayının ilk haftasına kadar devam edebilir. İstanbul Boğazı ve Belen Geçidi’nde yaygın şekilde görülür. Ağustos ortasından ekim başına kadar, göç döneminde ülkenin her yerinde sıkça gözlenir. Eylül ayında en yüksek sayılara ulaşır. 1971’de Boğaziçi’nde 544, 1976’da Belen geçişinde 874 birey kaydedilmiştir20. Boğaziçi’nde bir günde gözlenen maksimum birey sayısı 13 Eylül 1974’te 152, Belen’de ise 12 Eylül 1976’da 124 bireydir. Borçka’da düzensiz ve az sayıda gözenir. 26 Ocak 1993’te Kocaçay Deltası’nda bir kış kaydı da mevcuttur.

Türün eskiden daha yaygın olduğu bilinmektedir. İstanbul’da bir defasında yuvaladığı kaydedilmiştir: her yıl İstanbul ve çevresinde 1000 civarında yavrunun büyütüldüğünü tahmin etmiş21 ve 20. yüzyılda türün güney Anadolu’da şehirlerin çevresinde yaygın olduğunu belirtmişlerdir22. Türün popülasyonunun 20. yüzyılın başlarında azalmaya başladığı ve 1960’ların başında bugünkü düşük seviyeye ulaştığı iddia edilmiştir23.

Üreme

Yuvalama Alanı: Çoğunlukla yar ve geçitlerle kaplı tepelik ve dağlık alanlarda, aynı zamanda küçük mağaralar ve iç tarafları uygun yuvalama alanları olan açık arazilerde ürer. Van Kalesi’nde de yuva yapımı kaydedilmiştir. Dışkıyla kaplanmış üreme alanları genellikle her yıl yeniden kullanılır.
Yuvası: Yün gibi çeşitli malzemeler ve dallardan yapılmış bir yuva, Karadağ’da kaydedilmiştir. Yuvanın bulunduğu mağaranın tabanı kaplumbağa kabuklarıyla kaplanmıştır24.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 5 yuvada 2 yumurta.
Üreme Dönemi: Genellikle nisan sonu ile mayıs başında yumurtalarını bırakır, yavrular haziran sonu itibarıyla çıkmaya başlar ve yavrular temmuz-ağustos aylarında uçurulur. EGE: Selous, 7-8 Mayıs 1899’da Aydın yakınlarında 6 yuva bulmuştur. İki yuvada kuluçkaya yatmış iki yumurta (muhtemelen ilk yumurta nisan sonunda bırakılmış) bulunmuş, bir yuvanın yumurta bırakmaya hazır olduğu tespit edilmiştir. Geri kalan ve ulaşılamayan diğer 3 yuvada da erişkinlerin kuluçkada oldukları gözlemlenmiştir. İÇA: 21 Nisan 2004’te Ereğli Sazlıkları yakınlarında bir erişkin bireyin kuluçkada olduğu ve 6 yuvada 6 Mayıs’tan itibaren yumurtalarının olduğu tespit edilmiştir. AKD: 10 ve 26 Mayıs tarihlerinde iki yuvada yumurta görülmüş, haziran ayında iki erişkin bireyin muhtemelen yavruların da olduğu yuvalarda oturduğu gözlenmiştir. DOA: 2 Haziran 2001’de Van yakınlarında bir erişkin bireyin kuluçkada veya yavrularının üzerinde oturduğu gözlenmiştir. Kağızman’da haziran sonlarında muhtemelen yavrularıyla beraber yuvada iki çift görülmüş, 16 Ağustos 1972’de ise bir yuvada büyümüş bir yavrunun ebeveynleri tarafından beslendiği kaydedilmiştir. Bu durum, yumurtaların mayıs başında bırakıldığını göstermektedir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Arı Şahini

Pernis apivorus, European Honey Buzzard

Nispeten lokal ve seyrek yaz konuğu, yaygın ve çok sayıda bulunan geçit türüdür.

Ormanlık alanlarında ürerler. Üreme ve yayılış durumunun anlaşılması geç göç eden bireylerden dolayı oldukça zordur.

Göç döneminde ana üç darboğaz bölgesi olan İstanbul Boğazı, Çoruh Vadisi ve Belen Geçidi’nde başta olmak üzere ülke çapında yaygın ve yüksek sayılarda görülürler. Bahar göçü hemen hemen her yerde nisan ortası ile haziran başına kadar sürer. Mayıs başı ve mayıs ortası geçişin en yoğun olduğu dönemdir. Bahar göçü İstanbul Boğazı’nda nadiren birkaç yüzü geçer. Her ne kadar 2006 yılının mart ortası ile mayıs ortası arasında 8981 adet sayılmıştır25. 23 Mart 1695 ve 6 Nisan 1965 tarihleri arasında yapılan sayımda 1104 birey kaydedilmiş olup26, ancak bu kayıt diğer kayıtlarla karşılaştırıldığında geçersiz konumdadır. Rize’de Fırtına Deresi ağzında 27 Nisan ve 10 Haziran 1993 tarihleri arasında 29.237 birey sayılmıştır (4 Mayıs’ta 10.471 birey), yine bu sayımlarda tanımlanamayan 6855 yırtıcının da muhtemelen arı şahini olduğu düşünülmektedir27. Artvin’in Hopa ilçesinde 21 Mart - 14 Mayıs tarihleri arasında 25.813 birey sayılırken, 21 Nisan - 5 Mayıs 1995 tarihleri arasında 1964 birey sayılmıştır28. 16 Nisan ve Haziran başı 1992 tarihleri arasında Kızılırmak Deltası’nda 1868 birey kaydedilmiştir29.

Sonbahar göçünde ilk bireyler ağustos ayının ilk yarısında gelmeye başlar, eylül başında en çok geçiş yaşanır, geçiş ekim ortasına kadar devam eder. Sonbaharda İstanbul Boğazı’nda en yoğun geçiş ağustos sonu ve eylül başı olur ve 1971’de toplam 25.571 birey sayılmıştır. Bir günde geçen maksimum birey sayısı 29 Ağustos 1968 tarihinde sayılan 6655 bireydir. Bunun dışında 19 Eylül 2014’te Bursa şehir merkezine sabah hepsi genç bireyler olan toplam 150 birey sayılmış, aynı gün İstanbul Boğazı’nda tek bir arı şahini görülmemiştir. Bu sayı İsveç Falstebro’dan bilindiği gibi gençlerin daha geç geçtiklerini ve İstanbul Boğazı’nı kullanmayabileceklerini gösterir.

Borçka’da detaylı sayımların yapıldığı ve yayınladığı tek yıl 1976 olup5, sayılan birey sayısı toplamda 138.000 ve tek günde 4 Eylül 1976 tarihinde 37.000 bireydir. Buradaki geçiş ağustos sonunda en yüksek seviyeye ulaşır ve kısmen eylüle sarkmıştır. 5 Eylül 1988’de Hopa üzerinde 20.000 birey kaydedilmiştir. Belen Geçidi, özellikle de son yıllarda, sistematik olarak çok az sayılmıştır. 15.791 bireyin sayıldığı 1976 yılı sonbaharında en kapsamlı sayımlar yapılmıştır. Bu alanda en çok geçişin olduğu dönem ise şüphesiz ki eylül ortasıdır. Bir günde sayılan azami birey sayısı ise 5170’dir20. 31 Aralık 2000 tarihine ait Hatay’dan bir kış raporu mevcuttur.

Üreme

Yuvalama Alanı: Mayıs ve ağustos aylarında (tahmin edilen üreme mevsimi) uygun orman ve koruluk alanlarda üredikleri düşünülse de henüz teyit edilmiş üreme kayıtları mevcut değildir.
Yuvası: Başka bölgelerde yuva, çöplerden oluşmuş büyük bir yapı olup, kenarı yapraklarla astarlanmıştır.
Yumurta Sayısı: Genellikle haziran ayında iki yumurta bırakılır.
Üreme Dönemi: Mayıs sonu ile haziran başında yumurtalarını bırakır, yavrular ise temmuz sonu ile ağustos başında çıkar. KAR: Kızılırmak Deltası’nda Yörükler Ormanı’nda 12-20 çiftin ürediği tahmin edilmiştir. Üreme göstergesi olarak erişkin bireylerin kur davranışı sergilediği, orman alt örtüsü ve üst kısımlarında uçuşlar yaptığı gözlenmiş, birçok çiftin yumurtlamaya başladığı 10 Haziran civarında biten araştırmalarda herhangi bir yuvaya rastlanamamıştır29.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Tepeli Arı Şahini

Pernis ptilorhynchus, Crested Honey Buzzard

Çok nadir ve lokal geçit türüdür.

İlk kayıt Doğu Karadeniz dağlarından gelir. 27 Eylül 1979’da bir erişkin dişi ve 25 Eylül 1996’da bir erişkin erkek birey Artvin Borçka’da fotoğraflanmıştır30. Batum’da yapılan kapsamlı çalışmalarda, 2014 sonbaharında 25, 2013 sonbaharında ise 47 bireyin geçtiği sayılmış ve türün bölgeden düzenli geçtiği tespit edilmiştir31.

Son yıllarda türün çeşitli bölgelerde gözlemleri artarak devam etmiştir. 16 Eylül 2013 tarihinde Artvin Borçka’da E. Yoğurtçuoğlu tarafından bir birey kaydedilmiştir. 27 Ağustos 2020 tarihinde Hatay Subaşı’nda M. Atahan tarafından bir birey daha gözlenmiştir. İstanbul Yeniköy’de 23 Nisan 2021 tarihinde M. E. Yalman tarafından bir birey kaydedilmiş, aynı yılın 12 Mayıs tarihinde yine Hatay Subaşı’nda M. Atahan bir birey daha gözlemlemiştir. Artvin Borçka’daki Heba Yaylası’nda 28 Ağustos 2021 tarihinde S. Bilgin ve B. Ebrem bir birey kaydetmiştir. Iğdır’daki Aras Kuş Halkalama İstasyonu’nda 26 Eylül 2021 tarihinde B. Demir ve N. Hohenthal bir birey kaydetmiş, bu birey 27 Eylül 2021 tarihinde son kez görülmüştür. Hatay Subaşı’nda 2 Eylül 2022’de A. Atahan tarafından gözlenen bir birey, 5 Ekim 2022 tarihine kadar alanda kalmıştır. 9 Haziran 2023 tarihinde Mardin Girnavas Nusaybin’de Ö. F. Durdu tarafından bir birey kaydedilmiştir. Son olarak, 1 Haziran 2024 tarihinde Samsun Yörükler Köyü’nde A. Bayer ve Ö. F. Durdu tarafından bir birey daha gözlenmiştir.

Orta Doğu’da yaygın olduğunun ortaya çıkması, son yıllarda bölgedeki önemli ornitolojik keşiflerden biridir32. 21. yüzyıl öncesine ait tüm kayıtlar özetlenmiştir: Mısır’da bir birey kaydedilmiş olup, bu bireylerin çoğunun Afrika’da kışladığını göstermektedir. İsrail’de 17, Umman’da 1, Suudi Arabistan’da 2, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise çoğu kışın olmak üzere en az 12 birey kaydedilmiştir. Ayrıca Lübnan’dan iki yeni kayıt mevcuttur33. Türle ilgili farkındalığın artmasıyla, 2002’den bu yana birçok yeni kayıt ortaya çıkmıştır. İsrail’de 2002 ilkbaharında maksimum sayıda birey gözlemlenmiş, Ürdün’den ilk kayıtlar alınmış ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaklaşık 18 kayıt kaydedilmiştir34.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. Yayılış alanı Doğu Asya’dır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Tahnit verisi bulunmamaktadır, fakat yayılış gösterdiği alanlarda alttür orientalis olmalıdır.

Kara Akbaba

Aegypius monachus, Cinereous Vulture

Nispeten yaygın olarak az sayıda bulunan bir yerlidir.

Genellikle 900 metre üzerinde, orta yüksekliklerdeki dağlık ormanlarda ürer. Batı ve kuzeydeki düşük rakımlı kurak dağlık alanlarda ve çevresindeki ovalarda da kaydedilmiştir. Her ne kadar tür, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu’dan düzenli olarak kaydediliyor olsa da, Türkiye’de ürediği ana bölge İç Anadolu’nun batı ve kuzey kesimleridir. Temmuz 2007’de Kızılcahamam ve Bolu civarında 60 birey kaydedilmiştir. Orta ve Doğu Toroslar’da, örneğin Konya il sınırlarında küçük bir popülasyon bulunabilir.

Bazen Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nda, sonbahar göçü sırasında ağustos sonundan eylül sonuna kadar düzensiz şekilde kaydedilir. İlkbaharda İstanbul Boğazı’nda az sayıda görülür; 15 Mart ve 31 Mayıs 2010’da toplamda 4 birey kaydedilmiş25, 2006’da yapılan benzer bir çalışmada ise sadece bir birey geçmiştir35. İlkbahar aylarında Borçka’da çok nadirdir. Eskiden Marmara Bölgesi’nde göç döneminde yaygın şekilde görüldükleri belirtilmiştir21.

Türkiye’de üreyen popülasyonunun 20. yüzyılda ciddi oranda azaldığı ve muhtemelen azalmaya devam ettiği düşünülmektedir. Dolaylı kanıtlara göre, Toroslar ve 1970’lerin başında ufak bir popülasyona sahip olan Ankara Beynam Ormanı’nda türün yok olduğu düşünülmektedir. Beynam civarındaki yok oluşun sebebi avcılık ve zirai ilaç kullanımıdır. Türkiye’de üreyen çift sayısının 50’den az olduğu tahmin edilse de23, 9 Ekim 2005’te İç Anadolu’nun kuzeydoğusunda Beypazarı ve Kıbrısçık arasında görülen 40 çift bu tahminin düşük olduğunu göstermektedir. Son yıllarda Doğu Anadolu’daki üreme yayılışı daha iyi anlaşılmıştır. Eskiden bulunduğu Ilgaz Dağları ise son zamanlarda az ziyaret edilmiştir. Bu gibi sağlıklı alanlarda türün güçlü popülasyonları bulunabilir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle iğne yapraklı ormanlarda, dağlık alanların ulaşılması zor vadilerinin eğimli yamaçlarında bulunan yaşlı çam ağaçlarına yuva yaparlar. Aynı vadide birkaç çiftin birbirine yakın yuvalarda ürediği görülmüşse de, genelde koloni halinde üremezler.
Yuvası: Tür, yuvasını yaşlı çam ağaçlarının genellikle en tepesine, büyük dal parçalarından yapar ve çevresini yapraklı dallar, kabuklar ve çeşitli birikintilerle astarlar. Yeni yuvalar büyüktür, fakat yıllardır kullanılan eski yuvalar daha da büyüktür.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 3 yuvada 1 yumurta.
Üreme Dönemi: Mart başında yumurtalarını bırakır, yavrular temmuz sonunda yuvadan uçar. Kuluçka süresi 54 gün, yavruların yuvada kalma süresi ise yaklaşık 100 gündür. EGE: Beşparmak Dağı’ndan (Denizli) F. C. Selous tarafından 8 Mart, 10 Mart ve 25 Mart 1897’de toplanan 3 yumurta, Tring Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenmektedir. İÇA: Kızılcahamam’da 15 Haziran 1983’te bulunan bir yuvada “yaklaşık bir ördek büyüklüğünde” bir yavru kaydedilmiştir36. Temmuz 1994’te Soğuksu Milli Parkı’nda 4 yuvada tamamen tüylenmiş 4 yavru bulunmuş; 1995 yılında (7-21 Mayıs 1995) bu yuvaların yeniden kullanıldığı, bu 4 yuvaya ek olarak 2 yuva daha tespit edilmiştir. Bu 6 yuvadan 5’i, 1500 metre yüksekliğinde bir vadide, akarsu yakınında yer almaktadır. 11 Mayıs 1995’te Hamam Dağı’ndaki bir vadide 1300 metre irtifadaki çam ağaçlarında bulunan iki yuvada yaklaşık 14 günlük yavrular tespit edilmiştir. Muhtemelen bu yuvalara yumurtalar 5 Mart civarında bırakılmıştır. Murat Dağı’nda (Afyon ve Kütahya) 1-2 Mayıs 1996 tarihlerinde, ormancılık faaliyetleri yürütülen bir vadide, 1400 ve 1600 metre yüksekliklerde kullanılan iki yuva tespit edilmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Kızıl Akbaba

Gyps fulvus, Griffon Vulture

Lokal ve az sayıda yerli ve yarı göçmendir.

Genellikle yüksek dağlık bölgelerde, bazen de iyi orman örtüsüne sahip alanlarda, 1500-4500 metre yükseklikler arasında kaydedilirler. Üreyen kuşlar iki noktada yoğunlaşır: Orta Toroslar’da, Antalya, Isparta ve Mersin yakınında küçük koloniler halinde yuvalar. Orta Toroslar Dağlarında, özellikle Sütçüler civarıyla Göksu Nehri kanyonunda 35-50 çiftin ürediği ve 2-3 çiftten oluşan başka ufak kolonilerin bulunduğu tahmin edilmektedir37. Popülasyonun çoğunluğu, Kuzeydoğu Anadolu’daki Çoruh Vadisi ve çevresinde yoğunlaşır. Van, Hakkari, Şırnak ve Siirt çevresinde de sağlıklı bir popülasyon olabilir. İç Anadolu’nun kuzeybatısında görülen kuşlar, muhtemelen üremeyen yaz konuklarıdır. Ülkedeki toplam popülasyonun 100-1000 çift olduğu tahmin edilse de38, daha sonra gerçekleşen azalmalar bu sayıyı 35-50 çift ile Orta Toroslar’da, toplamda ise 150-500 çifte kadar düşürmüştür39.

Eskiden türün, bugün az sayıda bulundukları ya da tamamen tükendikleri bölgelerde daha yaygın olduğu bilinmektedir, örneğin Gaziantep ve Bürücek (Rize)15. 19. yüzyılın ikinci yarısında İzmir civarı ve Büyük Menderes Deltası gibi alçak düzlüklerde bile yayılım gösterdiği biliniyor40,41. 1950’ler gibi yakın bir tarihte bile Adana şehir merkezinde kaydedilmiş22 ve Bergama’da ürediği bildirilmiştir42. Bugünkü popülasyon, 1960’lı yıllarda mevcut düşük seviyelere inmiştir23.

Balkanlar ve İsrail’de yuvalayan kuşlar, ülke üzerinden kuzeybatı-güneydoğu ekseninde göç ederler. Bu nedenle, göç dönemlerinde daha yaygındırlar. 1931’de İstanbul Boğazı’nda 165 birey43 ve Belen Geçidinde 1976’da sadece 6 günde 125 birey sayılmıştır20. 22 Eylül - 10 Ekim 2008 tarihleri arasında İstanbul Boğazı üzerinden toplam 57 birey sayılmıştır44, bu son yıllardaki en yüksek sayıdır. Ancak, yakın tarihlerde sayılar azalmış, 19 Eylül - 2 Ekim 2002 arasında sadece 13 birey sayılmıştır (Birding World 15: 423). Sonbahar göçü genelde eylül ortasından ekim başına kadar sürer. İlkbahar göçü ise nadirdir45,46. 1977 Ekim ortasında Borçka’da 30 birey kaydedilmiştir.

Batı ve orta bölgelerde az sayıda kışlayan bireyler bulunur. Türün çoğu, kışın daha yüksek yerlerden alçak kesimlere iner. Hala bazen İzmir çevresinde kış aylarında gözlenirler.

Üreme

Yuvalama Alanı: Yüksek yarların, kayalık geçitlerin ve kayalık çıkıntıların olduğu dağlık bölgelerde, genellikle 2-8 çift civarında küçük koloniler halinde ürerler. 1993’te İspir’de bir noktada 15 yuva tespit edilmiştir27, Doğu Anadolu’da Nemrut Dağı’nda ise sadece tek bir yuva görülmüştür17.
Yuvası: Yarların kaya oyukları ya da çıkıntılarında, yapraklı dallar ve birikintilerle astarlanmış düz, ufak bir yuva yapar.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 6 yuvada 1 yumurta.
Üreme Dönemi: Şubat başında yumurtalarını bırakır, yavrular nisan başında çıkar ve haziran ayında uçmaya hazır hale gelirler. AKD: Toroslar’ın güney yamaçlarında şubat sonu - mart başı gibi yuva yapar8. 13 Nisan 1971’de Alanya ve Silifke arasında bir yuvada bir yumurta, başka bir yuvada muhtemelen bir yavru ve 5 günlük başka bir yavru tespit edilmiştir. Aynı bölgede 4 Haziran 1971’de uçmaya hazır yavruların bulunduğu 8 yuva kaydedilmiştir47. 5 günlük yavrular, bu yumurtaların şubat ortasında bırakıldığını gösterir. Ancak 4 Haziran’da 8 yuvada bulunan yavruların uçmaya hazır olduğu kaydında bir hata olabilir; geriye dönük hesaplama, yumurtaların aralık sonunda bırakılmış olması gerektiğini gösterir. EGE: Denizli yakınlarında Akdağ’da 3 çift, Kızılcahamam’da 2 çift gibi ufak koloniler mevcuttur. Tring Doğa Tarihi Müzesi’nde bulunan birer yumurta, F. C. Selous tarafından 25 Mart 1897’de Beşparmak Dağı’ndaki (Denizli) iki yuvadan toplanmış olup, 22 Mart 1897 ve 30 Ocak 1902’de 3 kuluçkadan birer yumurta daha toplanmıştır. DOA: 3 Eylül 1992’de Tuzluca’nın 30 km batısında, en az üçünde yavru bulunan 5 yuvanın olduğu bir koloni tespit edilmiştir. 3 Eylül 1973’te Kağızman’ın batısı Arastal’da yavrularıyla birlikte 5 çift, 4 Temmuz 2001’de Iğdır’da yuvalayan 20 erişkin birey, 17 Mayıs 1975’te Hakkâri yakınlarında 11 bireylik bir koloni kaydedilmiştir. KAR: İspir’de 10-11 Mayıs 1991’de 35 birey ve 17 yuva, Haziran 1992’de 13 birey ve 8 yuva, 10 Mayıs 1993’te 18 birey ve 15 yuva tespit edilmiştir. 1992’de ise muhtemelen 15’ten fazla yuva kaydedilmiştir48. MAR: Uludağ’da türün ürediğinden şüphelenilmektedir17.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Cambaz Kartal

Terathopius ecaudatus, Bateleur

Rastlantısal konuktur.

İki kere kaydedilmiştir. 1 birey İstanbul Şamlar Köyü’nde 2 Mayıs 2015 tarihinde F. Karacan tarafından genç bir birey, 13 Nisan 2022 tarihinde ise Sinop Abalı’da B. Özünlü tarafından başka genç bir birey kaydedilmiştir. Bu birey 10 gün konaklamıştır. Tür İsrail’de daha önce kaydedilmiştir.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. Yayılış alanı Sahra Altı Afrikası’dır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Yılan Kartalı

Circaetus gallicus, Short-toed Snake Eagle

Yaygın olarak çok sayıda görülen bir yaz konuğu ve geçit türüdür.

Daha çok kurak, kısmen ağaçlık ve genellikle tepelik bölgelerde ürer. 0 ile 2000 metre arasında, kuru ve açık alanlarda görülür. Üreme mevsimi nisanda başlar. Eskiden en yaygın görülen kartal türü olarak bahsedilirdi49.

Bahar göçü mart ortasından mayıs sonuna kadar sürer. 1993 yılında, 1 Mart - 9 Eylül arasında İstanbul Boğazı’nda 204 birey kaydedilmiş ve ülke çapında kayda değer sayılarda hareket etmişlerdir. 2006 yılında mart ortası ile mayıs sonu arasında toplam 473 birey sayılmış, ardından 2010 yılında 15 Mart - 31 Mayıs arasında toplam 651 birey kaydedilmiştir25,35.

Sonbahar göçü sırasında ağustos ortasından ekim sonuna kadar gözlenir. Özellikle İstanbul Boğazı ve Belen Geçidi’nde yaygın olarak görülürler. İstanbul Boğazı’nda 1971 yılında toplam 2342, sadece 26 Eylül’de ise 850 birey sayılmıştır. 2008 yılında yapılan en kapsamlı sayımda, 22 Eylül - 10 Ekim arasında toplam 4562 birey kaydedilmiştir44, aynı sezon 24 Kasım 2008’de iki geç birey daha görülmüştür (Sandgrouse 31: 100). Belen Geçidi’nde 1976 yılında toplam 727, sadece 18 Eylül’de ise 114 birey sayılmıştır20. 18 Eylül - 13 Ekim 1994 tarihleri arasında Çukurova üzerinden geçen 837 birey kaydedilmiş, 2007 yılında ise 26 ve 28 Eylül arasında Çukurova Bölgesi’nde 1193 birey gözlenmiştir. Diğer göç izleme noktalarına göre tür burada daha az sayıda görülmüştür: Borçka’da 1976 sonbaharında maksimum 243 birey5, 1994 ilkbaharında ise Hopa yakınlarında 395 birey sayılmıştır.

Üreme

Yuvalama Alanı: Ağaçlarda, ara sıra da yarlarda yuva yapar.
Yuvası: Yuva genelde geniş, etrafı yapraklı dallarla astarlanmış olup, orta kısmı oyuk şeklinde ve küçük dallarla çerçöple yapılmış ince bir yapıdır. Muhtemelen her yıl yeni bir yuva yapar. Bir bölgede genelde başarıyla kullanılan 2-3 yuva bulunur, fakat aynı yuva sonraki yıllarda da kullanılabilir.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 1 (4 yuvada).
Yavru Sayısı: 1 (2 yuvada).
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: Avanos’ta bir badem ağacında bulunan yuvada, 3 Haziran 1971’de bir yumurta, 22 Haziran 1971’de bir yavru ve aynı yuvada 30 Mayıs 1972’de bir yumurta kaydedilmiştir. 1971 kaydı, bu yuvada yumurta bırakılmasının 11 Mayıs’ta olabileceğini gösteriyor. 25 Haziran 1977’de Delice (Çorum)’de bir kaya çıkıntısında bulunan yuvada yaklaşık 18 günlük bir yavru tespit edilmiştir50. Bu kayıt, yumurtanın 21 Nisan gibi bırakıldığını işaret eder. 13 Mayıs 1986’da Kızılcahamam’da kur davranışı gözlenmiştir. EGE: Krüper, bugün Tring Doğa Tarihi Müzesi’nde bulunan iki ayrı yuvadan iki yumurtayı, İzmir civarından 18 Nisan 1871 ve 26 Mayıs 1872’de toplamıştır. MAR: 23 Nisan 1970’te Belgrad Ormanı’nda ve 21 Haziran 1973’te Terkos Gölü’nün batısında kur davranışı gözlenmiş; 1993’te Kocaçay Deltası çevresindeki tepelerde en az iki çift üremiş ve bir erişkinin yuvaya yiyecek taşıdığı tespit edilmiştir51. GDA: 7 Mayıs 1992’de Gaziantep’te bir erişkinin yılan taşıdığı, 8 Haziran’da sarp bir kaya üzerindeki yuvada bir dişinin kuluçkada olduğu gözlenmiştir. AKD: 23 Mart 1993’te Taşucu tepelerinde bir çiftin kur davranışı, 11 Nisan 1991’de Suğla Gölü’nde bir çift ve 3 Mayıs 1996’da Dalyan’da 3 birey kaydedilmiştir. Ayrıca, 9 Mayıs 1995’te Darım Dağı’nda bir erişkin ve 22 Mayıs 1995’te Termessos’ta başka bir erişkinin yılan taşıdığı gözlenmiştir. 20 Mayıs - 2 Haziran 1998’de Beyşehir Gölü ortasında çam ve ardıç ağaçlarıyla kaplı kayalık bir adada bir çift tespit edilmiştir. 6 Nisan 1991’de Sütçüler yakınındaki Çandır (Isparta)’da bir yuvanın orman işletmesi tarafından korunduğu gözlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Küçük Orman Kartalı

Clanga pomarina, Lesser Spotted Eagle

Lokal olarak az sayıda yuvalar. Nispeten yayagın ve çok sayıda bulunan geçit türüdür.

Üreme döneminde genellikle su kenarındaki alçak düzlükler ve dağlık ormanlık alanları tercih eder. Belgrad Ormanı’nda ürediği bilindiğinden, belki de eskiden daha yaygın bir türdü52. Komşu Bulgaristan’da yapılan bir araştırmada, taranan 5 kilometrekarelik alanın %42’sinde üreme kanıtları bulunmuştur53, bu da türün sanılandan daha yaygın olduğunu göstermektedir. Ayrıca Kuzeydoğu Anadolu’da Kars ve Ardahan’da sarıçam ormanlarında yuvaladığı düşünülür.

Göç zamanları en yaygın olduğu dönemlerdir. Ülkenin batı kısmında daha sık görülür. Mart ortasından mayıs sonuna kadar süren bahar göçü. 20 Nisan - 25 Mayıs 1993 tarihleri arasında Rize Fırtına Deresi ağzında 277 birey27, 3 Nisan 2002’de Alahan’da (Mersin) 600 birey kaydedilmiştir. İstanbul Boğazı’nda 1 Mart - 9 Nisan 1993 arasında 17.326 birey sayılmıştır; en yüksek geçiş 27 Mart’ta olmuştur54. 2006 baharında 15.232 birey sayılmış35 , 2010 yılında ise 15 Mart - 31 Mayıs arasında 18.988 birey ile en yüksek sayı kaydedilmiştir25.

Sonbahar göçü ağustos ortasından ekim başına kadar sürer; kasım ortasına kadar bazı bireyler orta ve güney bölgelerde kalabilir. 1971 sonbaharında İstanbul Boğazı’nda 18.984 birey kaydedilmiştir. Büyük Çamlıca’da 27 Eylül 2005’te kaydedilen 15.035 birey, bir günde kaydedilen en yüksek sayıdır. Sarıyer’de 26 Eylül 1990’da 11.379 birey55, Küçük Çamlıca’da ise 11.703 birey kaydedilmiştir. 20 Eylül 1997’de Büyük Çamlıca’da 9732 birey sayılmıştır56. 2008 yılında 5 gözlem noktasından 22 Eylül - 10 Ekim arasında toplamda 59.368 birey kaydedilmiştir44, bu sayı, İsrail dışındaki ülkeler arasında en yüksek kayıtlardan biridir32. Belen Geçidi’nde 1976 sonbaharında 1299 birey kaydedilmiş, en yüksek günlük geçiş ise 13 Eylül’de 513 birey ile olmuştur20. Ancak, 28 Eylül 2001’de 3424 birey kaydedilmesi, bu bölgeden geçen birey sayısının muhtemelen daha fazla olduğunu göstermektedir. 18 Eylül - 13 Ekim 1994 tarihleri arasında Çukurova’da toplam 10.584 birey kaydedilmiş, sadece 2 Ekim’de 6168 birey gözlenmiştir. Çukurova’da 26 ve 28 Eylül 2007’de ise toplamda 34.760 birey sayılmış olup, bu bölge için en yüksek toplamdır. Borçka’da 1976 sonbaharında toplamda 290 kuş kaydedilmiş5, en yüksek sayı ise 1980’de 729 birey ile olmuştur.

Arada bir kış aylarında kalabilir. 24 Ocak 1993’te Meriç Deltası’nda bir birey, Ocak-Şubat 2001’de İğneada’da iki birey gözlenmiştir. 9 Kasım 2008’de Kızılırmak Deltası’nda geç kalmış bir birey kaydedilmiştir57.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle suya yakın bölgelerde bulunan alçak düzlükler ve ormanlık alanlarda ürerler.
Yuvası: Yuva genellikle orman ve açık alanların kenarlarında bulunan ağaçlarda, 6-25 metre yükseklikte, ortası çukur dal parçalarından oluşan, ot ve yapraklarla astarlanmış büyük bir yapıdır.
Yumurta Sayısı: 1-3 olup ortalama 2’dir.
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. MAR: 24 Nisan 1970’te İstanbul Belgrad Ormanı’nda 3 çiftin, 29 Haziran 1973’te ise başka bir çiftin kur davranışı yaptığı ve muhtemelen bir çiftin kuluçka nöbeti değişimi gerçekleştirdiği gözlenmiş, ancak yuva bulunamamıştır. KAR: 1969 Temmuz sonunda Kızılırmak Deltası’nda iki bireyin ağaçlık bir alana her gün yiyecek taşıdığı görülmüş, ancak yine yuva tespit edilememiştir. Aynı bölgede 27 Mayıs 1979’da kur davranışı kaydedilmiştir3. 1992 yılında Yörükler Ormanı’nda 4-5 çiftin ürediği tahmin edilmiş, fakat ne yuva bulunmuş ne de yiyecek taşıyan bireyler araştırmanın sona erdiği 10 Haziran’a kadar gözlenmiştir. Muhtemelen bu bölgede yumurtalar haziran ortasına kadar yuvaya bırakılmamıştır29. DOA: 12 Haziran 2005’te Çıldır ve Ardahan arasında bir erişkin bireyin yiyecek taşıdığı gözlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür. Yeni yapılan genetik çalışmalarla küçük ve büyük orman kartalları Aquila cinsinden Clanga cinsine alınmıştır.

Büyük Orman Kartalı

Clanga clanga, Greater Spotted Eagle

Lokal olarak az sayıda görülen bir kış konuğu, nispeten yaygın olarak görülen bir geçit türüdür.

İstanbul Boğazı ve Belen Geçidi’nde bahar göçü sırasında mart sonundan mayıs başına kadar az sayıda ve düzenli olarak görülür. Sonbahar göçünde ise üç göç izleme noktasında, ağustos ortasından kasım başına kadar göç eder ve en yoğun geçiş, eylül sonu ile ekim başında gerçekleşir. Ankara’daki “kış” kayıtlarının çoğunun şubat ortası ile martın ilk haftası arasında olması, bu türün göç hareketine daha erken başladığını gösterir. 1963 yılı mart sonu ve nisan başında D. Ristow, Rize’nin kuzeydoğusunda küçük fakat belirgin bir grubun (9 birey) göç hareketini kaydetmiştir58. M. Henriksen, 1994 yılında aynı bölgede iki hafta içinde 7 birey gözlemlemiş28, Hopa’da aynı dönemde 24 birey tespit edilmiştir. 1970 yılı mayıs ortasında Ağrı’nın kuzeyinde 7 birey gözlenmiştir. Herhangi bir üreme kaydı olmamasına rağmen, 1970’ler boyunca türün ülkenin kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinden yaz kayıtları bulunmaktadır59.

Sulakalanlarda ekim sonundan mart sonuna, bazen de nisan ayına kadar görülen bir kış konuğudur. Göksu Deltası’nda 10-50 birey, Kızılırmak Deltası’nda az sayıda kışlar. Eskiden Antakya’da Amik Gölü58 ve Meriç Deltası’nda düzenli olarak görüldüğü bilinmektedir. Açık renkli formu olan fulvescens donunun 2 Şubat 2008 tarihinde Terkos Gölü’nde düzenli kaydedilmiştir.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. Yuvalama bölgesi Baltık Denizi ile Kuzeydoğu Asya arasında geniş bir alandır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür. Yeni yapılan genetik çalışmalarla küçük ve büyük orman kartalları Aquila cinsinden Clanga cinsine alınmıştır.

Küçük Kartal

Hieraaetus pennatus, Booted Eagle

Yaygın olarak nispeten çok sayıda bulunan bir yaz konuğu ve geçit türüdür.

Özellikle Türkiye’nin kuzeyinde yaygındır; Marmara, Karadeniz kıyıları, İç ve Doğu Anadolu’nun kuzey kenarlarında üremektedir. Diğer bölgelerde ise daha lokal olarak görülür. Genellikle ağaçlarla kaplı dağlık arazilerde ürer, ancak daha açık ve kurak alanlarda da ürediği gözlenmiştir. 2500 metre üzerindeki birkaç kaydı olmasına rağmen, daha çok düşük rakımlı alanlarda görülür.

Göç sırasında Türkiye genelinde daha yaygındır ve sayıca daha fazladır. İlkbahar göçü mart sonu ile haziran başı arasında gerçekleşir ve nisan sonlarında en yoğun dönemine ulaşır. Sonbahar göçü ise ağustos ortasında başlar ve ekim ortasına kadar sürer, en yoğun geçiş eylül sonunda görülür. Sonbaharda sayıca daha fazla kaydedilir. İstanbul Boğazı’nda 1971 yılında 525 birey sayılmış, sadece 26 Eylül’de 131 birey kaydedilmiştir. Borçka’da 1976 yılında 473 birey sayılmıştır. Belen Geçidi’nde 1976 yılında toplam 588 birey sayılmış, en yoğun gün olan 17 Eylül’de 126 birey gözlenmiştir. Göç eden bireylerin çoğunluğunda (yaklaşık %70) açık renkli don yaygındır, üreyen bireyler arasında ise koyu renkli don daha yaygındır, ancak açık renkli bireyler yine de çoğunluktadır. Kışın ise 1 Ocak 2008 tarihinde İstanbul Belgrad Ormanı’nda kaydedilmiştir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Ağaçlarla kaplı tepelik ve dağlık alanlarda, bazen de oldukça kurak bölgelerde ürer.
Yuvası: Yuva, genellikle ağaçlar üzerine yapılır ve dallardan oluşan büyük bir yapıdır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 2 (1 yuvada).
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. KAR: Çatalağzı (Zonguldak) yakınlarındaki bir ormanda bulunan yuvanın, yerden 6,2 metre yükseklikte olduğu ve mayıs başında bırakılmış iki yumurta içerdiği kaydedilmiştir60. AKD: Aladağlar’da, 5 Mayıs 1876’da henüz içinde yumurta olmayan, taze yapraklarla astarlanmış bir yuva görülmüştür8. 24 Temmuz 1971’de Pozantı (Adana) yakınlarında iki erişkin ve iki genç birey gözlenmiştir. İÇA: 23 Haziran 1983’te Kızılcahamam’da bir tepenin sırtında, büyük olasılıkla bir ağaca yapılmış başka bir yuva kaydedilmiştir36. 29 Mayıs 1999’da Yalvaç (Isparta)’ta koyu renkli iki bireyin çiftleştiği gözlenmiştir. MAR: 21 Nisan 1996’da İstanbul Kemerburgaz’da iki erişkin birey (biri koyu, diğeri açık renkli) gözlenmiştir. EGE: 4 Mayıs 1996’da Akdağ Dağı (Denizli)’nda 10 bireyin kur davranışı sergiledikleri kaydedilmiştir18.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Bozkır Kartalı

Aquila nipalensis, Steppe Eagle

Çok lokal ve nadir bir yaz konuğu, nispeten yaygın ve az sayıda görülen bir geçit türüdür.

1980’lere kadar İç Anadolu’da en az bir üreme noktasında ürediği bilinmektedir. Daha sonraki yıllarda aynı bölgede iki yeni üreme noktası keşfedilmiştir. 1998 yazında Konya Havzası’nda yapılan kapsamlı bir çalışmada, üreme döneminde erişkinlerin sıkça kaydedildiği belirtilmiştir13,61. Temmuz 1999’da Ağrı ilinde Malazgirt’te bir erişkin birey, Temmuz 2001’de Hafik yakınlarında bir birey62, Temmuz 2006’da ise Tendürek Dağı’nda bir başka erişkin birey kaydedilmiştir.

1960’ların ikinci yarısına kadar bu türün tüm kayıtları şüpheyle karşılanmıştır. Sonrasında, özellikle doğu bölgelerinde az sayıda ve düzenli olarak göç ettiği kabul edilmiştir. İlkbaharda nisan başından mayıs ortasına kadar, sonbaharda ise ağustostan ekim sonuna kadar devam eden göç hareketleri gözlenmiştir. 11-25 Ekim 1977 tarihlerinde Borçka’da toplam 434 birey sayılmış46, 1976 sonbaharında ise 271 birey kaydedilmiştir5. Trakya, Akdeniz bölgesi ve İç Anadolu’dan toplam 5 kış kaydı bulunmaktadır.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle yere yuva yapar, özellikle uzak adaların yamaçlarında veya düz alanlarda yuvalar.
Yuvası: Yuva, ot, tüy ve döküntülerle astarlanmış olup, yere yapılmış büyük bir yapıdır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı genellikle 1-2’dir.
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: Tuz Gölü’nde bir adanın yamaçlarında yere yuva yaptığı kaydedilmiştir. Yuva 1969 yılında kullanılmış, ancak 1970’te kullanılmamıştır63. 10 Nisan civarında yumurtaların bırakıldığı yuvada, yaklaşık 10 günlük iki yavru 31 Mayıs 1971’de görülmüştür. Aynı yuvada, mart sonu veya nisan başında bırakıldığı tahmin edilen yumurtalardan 4 haftalık bir yavru, 10 Haziran 1973’te görülmüştür. Bu eski yuva, 9 Mayıs 1993’te halen bozulmamış halde olmasına rağmen kullanılmamaktaydı64. Bolluk Gölü’nde, bir adanın üzerinde yere yapılan bir yuvada, mart ortasında bırakıldığı tahmin edilen yumurtalardan 6 Mayıs 1975’te yaklaşık bir haftalık bir yavru ile bir yumurta kaydedilmiştir50. 1980 yılında kullanılan bu yuva, 1993’te yeniden kullanılmamıştır. Türün ürediğini gösteren en yeni kayıt, 11 Haziran 2003’te Seyfe Gölü’nde yerde bulunan ve fotoğraflarla belgelenmiş bir yuvada üç tüylü yavrunun gözlendiği kayıttır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de muhtemelen orientalis alttürü bulunur65.

Şah Kartal

Aquila heliaca, Eastern Imperial Eagle

Lokal ve yer yer çok sayıda bulunan yerli ve yarı göçmen, nispeten yaygın ve seyrek geçit türü ve kış konuğudur.

Özellikle ormanlık alçak arazilerde ve hem ibre yapraklı hem de yaprak döken dağlık alanlarda, yaklaşık 2000 metreye kadar ürer. Ağaçsız açık arazide de yuva yapabilir. Son yıllarda yapılan kapsamlı araştırmalar, Trakya’da 20-25 çiftin ve Bolu Gerede’de 15 çiftin yuvaladığını ve bu iki alanın yoğunlaştığı ana üreme bölgeleri olduğunu ortaya koymuştur. Ankara yakınlarındaki Beynam Ormanı da türün düzenli olarak ürediği alanlardandır. 1960’lardan itibaren kullanılmayan olası ve kesin üreme alanlarının kapsamlı bir listesi yapılmıştır, bu da popülasyonun özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde ciddi şekilde azaldığını göstermektedir15,66,67. Türkiye’de 50-99 çift Şah Kartal olduğu belirtilirken7, bazı kaynaklar Türkiye’deki popülasyonun 50-150 çift olduğunu iddia etmektedir68. Güncel popülasyonun bu tahminlerden daha yüksek olduğu söylenebilir.

İlkbahar göçünde mart başından itibaren görülmeye başlar. İstanbul Boğazı’nda 30 Mart - 24 Mayıs 2006 tarihleri arasında toplam 32 birey35 15 Mart - 31 Mayıs 2010 tarihlerinde toplam 27 kuş sayılmıştır25. Hopa’da 1994 ilkbaharında 20 birey kaydedilmiş, ancak daha sonra burada kaydedilen 69 bireyin Şah Kartal mı yoksa Bozkır Kartalı mı olduğu netleşmemiştir. Sonbahar göçü ağustos ortasından kasım sonuna kadar devam eder, en yoğun geçiş dönemi eylül sonu ile ekim ortası arasındadır. 1966’da İstanbul Boğazı’nda 18 ve 1977’de Borçka’da 29 bireyin sayıldığı tarihlerdir46.

Kış aylarında batı, güney ve iç bölgelerde daha yaygın olarak görülür. Bu alanlarda daha çok kıyı bölgelerinde veya sulakalanlarda görülür. 1991/92 kışında Göksu Deltası’nda 5 birey kaydedilmiştir69.

Üreme

Yuvalama Alanı: Açık ormanlık arazilerde, izole orman parçalarında ve dağınık ya da tek kalmış ağaçlarda ürer.
Yuvası: Genellikle kavak, söğüt ve çam gibi yaşlı ve yüksek ağaçlarda, bazen de yarlarda yuva yapar. Yuva, her yıl yenilenen ot, çubuk ve yeşil yapraklarla astarlanmış, ortası kısmen çukur dal ve çubuklardan oluşan büyük bir yapıdır. Genellikle bir bölgede 2-3 yuva bulunur ve bu yuvalar farklı yıllarda kullanılır. Her sene yeni malzeme getirildiğinden, yuvaların boyutu büyür.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 1 (4 yuvada), 2 (2 yuvada), 3 (2 yuvada).
Yavru Sayısı: 1. Genelde tek yavru hayatta kalır, çünkü daha büyük tek yavrulu yuvalarda bu yüzden hep bir yavru olur.
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: 1876 ve 1879 yıllarında birçok yuva bulunmuştur70. Aladağlar ve Kayseri arasındaki bölgede söğüt ve diğer ağaçlarda bulunan yuvalardan, yumurtalar ve yavrular mayısın ikinci haftasında görülmüştür. 8 Mayıs 1876’da Kayseri yakınlarında bir yuvada iki yavru gözlenmiştir8. 9 Mayıs 1876’da toplanan üç yumurta bugün Tring Doğa Tarihi Müzesi’ndedir. 1879’da Kayseri ve Ankara Köprüköy civarındaki yuvalardan yumurta toplanmıştır. KAR: 6 Haziran 1970’te Samsun Havza yakınlarında iki yavru bulunan bir yuva, 24 Temmuz 1972’de Kızılırmak Deltası’nda bir ağaçta iki erişkin birey gözlenmiştir. Haziran 1986’da Gümüşhane’de bir yuvada en az bir yavru görülmüştür. 1 Temmuz 1989’da Bolu’nun doğusunda karaçamda bulunan büyük bir yuvada tamamen tüylenmiş bir yavru tespit edilmiştir71. MAR: 22 Nisan 1965’te Meriç Deltası’nda bir kavak ağacındaki yuvada bir dişi bireyin kuluçkada olduğu görülmüştür72. 29 Haziran 1973’te Uluabat Gölü’nde bir genç birey gözlenmiş, 29 Mayıs 1993’te Kocaçay Deltası’nda muhtemelen çevredeki tepelerde ürediği düşünülen bir erişkin bireyin yiyecek taşıdığı kaydedilmiştir51. EGE: İzmir çevresinden Krüper tarafından toplanan beş yumurta bugün Tring’de sergilenmektedir. Bu yumurtalardan üçü 15 Nisan 1872’de, diğerleri ise Nisan 1873 ve Nisan 1874’te toplanmıştır. 1873 ve 1874’te toplanan yumurtalar muhtemelen henüz tamamlanmamış kuluçkalara aittir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Kaya Kartalı

Aquila chrysaetos, Golden Eagle

Yaygın olarak ve nispeten çok sayıda bulunan yerlidir.

Genellikle 1500 metre üzerinde ürer, ancak üreme dönemi dışında alçak rakımlarda da kaydedilebilir. Trakya’da mayıs sonu gibi oldukça geç bir dönemde kaydedilmesi, yakın çevrede ürediğine işaret eder. Nitekim Marmara Adası, Kapıdağ Yarımadası ve Kocaçay Deltası’nın güneyindeki dağlarda ürediği bilinmektedir.

İstanbul Boğazı’nda21,73,74 ve Borçka’da5,46 düzensiz şekilde eylül ortasından ekim sonuna kadar gözlenir. Borçka’daki göç izleme noktasında ağustos başında75 ve şubat sonunda kayıtlar mevcuttur.

Üreme

Yuvalama Alanı: Yarların, çatlakların, kaya çıkıntılarının ve büyük ağaçların bulunduğu dağlarda ürer. Genellikle yar çıkıntılarında, kaya saçağının altında veya ağaçlarda yuva yapar. Aynı yar uzantısında bulunan birkaç yuva, farklı yıllarda değişimli olarak kullanılır.
Yuvası: Yuva, dallardan yapılmış olup, kullanıldıkça ek malzeme eklendiği için zamanla büyüyen büyükçe bir yapıdır. İç Anadolu’da bir yuvanın çam pürüyle, Akdeniz Bölgesi’nde ise başka bir yuvanın yeşil köknar dallarıyla astarlanmış olduğu kaydedilmiştir8,50.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 2 (5 yuvada).
Yavru Sayısı: 1 (3 yuvada), 2 (1 yuvada). Genellikle daha küçük yavru ilk haftalarda ölür veya daha büyük yavru tarafından öldürülür, bu nedenle genellikle sadece bir yavru hayatta kalır.
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: 27 Mayıs 1975’te Kızılcahamam’da içinde iki yumurta bulunan bir yuva kaydedilmiştir. 1 Nisan civarında yumurtaların bırakıldığı ve 31 Mayıs 1973’te iki haftalık iki yavrunun bulunduğu başka bir yuva gözlenmiştir50. 8 Mayıs 1965’te Palas Gölü yakınlarındaki bir yuvada iki yumurta kaydedilmiştir72. 16 Haziran 1986’da Kızılcahamam yakınlarında iki erişkin ve genç bir birey gözlenmiş, 13 Haziran 1998’de Şereflikoçhisar’da bir yuvada erişkin bir bireyin iki yavruyu beslediği tespit edilmiştir. AKD: Demirkazık’ta 15 Nisan 1996’da kur yapan iki birey kaydedilmiştir. 27-28 Mayıs 2000’de bir kaya çatlağında yuva yapan bir yavru ve başka bir çatlağa uçan iki birey gözlenmiştir. 3 Haziran 1999’da bir yuvada en az bir yavru kaydedilmiş, bir erişkinin taze yeşil malzeme, diğerinin ise bir yılan taşıdığı görülmüştür. Danford, 1876 ve 1879 yıllarında bu bölgede çok sayıda yuva bulmuştur. Mart 1879’da Toros Dağları’nda birçok yuva ziyaret etmiş, fakat henüz yumurta bırakılmadığını gözlemlemiştir70. Aladağlar’da bir yuvada 30 Nisan 1876’da küçük bir yavru ve bir yumurta bulunmuştur8. KAR: İspir’de nisan-mayıs aylarında kur davranışı gözlenmiş, 12-14 Haziran 1975’te yiyecek taşıyan bir erişkin kaydedilmiştir. 4-5 Temmuz 1988’de uçurumda oturan iki erişkin ve bir genç birey gözlenmiştir. MAR: 1 Mayıs 1993’te Kocaçay Deltası’nda bir çiftin kur davranışı kaydedilmiştir51. DOA: 14 Haziran 1973’te Horasan’da içinde bir yavru bulunan bir yuva ve 15 Ağustos 1972’de Pasinler’in doğusunda yine içinde bir yavru olan bir başka yuva tespit edilmiştir. 21-22 Haziran 1994’te tüylenmiş yavrular gözlenmiş, 15 Ağustos’ta yavru görülmesi yuvada bulunmak için oldukça geç bir tarih olarak değerlendirilmiştir. 31 Mayıs 1969’da Görentaş’ın batısındaki dağlarda uyarı çığlıkları atan bir çift türün ürediğine işaret etmiştir. Kaya kartalları ve diğer yırtıcı kuşlar, yuvalama döneminde yeşil malzeme getirerek yuvalarını yeniler ya da yuvalarını büyütmek için malzeme taşırlar. 12-14 Haziran 1975’te İspir’de ve 31 Mayıs 1991’de Demirkazık’ta yuvaya malzeme taşırken görülen bireyler bu bağlamda değerlendirilmelidir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Kış aylarında Trakya’da görülen bireyler belirgin bir şekilde nominat tür olarak tanımlanırken, Anadolu’da olanlar homeyeri alttürüdür65.

Tavşancıl

Aquila fasciata, Bonelli’s Eagle

Lokal olarak çok az sayıda bulunan bir yerli türdür.

Üreme ve yayılış durumu kısmen bilinmektedir. Genellikle 1500 metre altındaki yüksekliklerde görülürler. Türkiye’deki üreyen popülasyonun 100 çift civarında olduğu tahmin edilmiş38, sonra bu sayının yaklaşık 50 çift civarında olabileceği hesaplanmıştır23, bugün ise 10 çiftten az ürediği tahmin edilmektedir76.

Karadeniz kıyılarının doğu yarısı, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’dan üreme dönemlerinde elde edilen kayıtların çoğu, başta genç bireyler olmak üzere başıboş bireylere aittir. 1966’dan önceki kayıtların çoğunun genç Arı Şahini ile karıştırıldığı düşünülmektedir. En azından bazı yayınlanmış kayıtlar, hatalı tanımlamalardan kaynaklanmıştır. Örneğin, İstanbul Boğazı’nda bu türü çok seyrek gördüğümüz halde, geçmişte oldukça yaygın olduğunu yazmışlardır77,78. 1980’den bu yana elde edilen kayıtların tamamı, ki bunlardan sekizi yalnızca 1994 senesine aittir, eylül sonu ile ekim başı arasında Borçka-Hopa bölgesinden elde edilmiştir79 (Kok ve Onengae 1995).

Üreme

Yuvalama Alanı: Yüksek yarlarda, kaya çıkıntılarında, çatlaklarda ve nehirlere bakan uçurumlarda ürer.
Yuvası: Uçurumların çıkıntılarında ya da oyuklarında yapılmış, yapraklı dallarla astarlanmış ve çöplerden yapılmış büyük bir yapıdır. Yuvalar yıllar boyunca yeniden kullanılabilir ve her yıl ebatları büyür. Aynı kayalık yamaçta 3-4 yuva bulunabilir ve bu yuvalar yıllar içinde dönüşümlü olarak kullanılabilir.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı genellikle 2’dir.
Yavru Sayısı: 2 haftalık yavrular genellikle gözlenmiştir.
Üreme Dönemi: Şubat ve mart ayında yumurta bırakır, yavrular nisan ayında yumurtadan çıkar, ve yavrular haziran sonuna kadar yuvayı terk eder. GDA: Birecik bölgesinde yuvalar bulunmuş ve 14 Şubat 1879’da türün tüm yuvalarda kuluçkaya yattığı gözlenmiştir70. Birecik’teki bir yuvada, mavi bir plastik poşetle astarlanmış dallardan yapılmış bir yapı tespit edilmiş ve 10 Mayıs 2004’te yaklaşık 2 haftalık iki yavru gözlenmiştir. Bu yuvada yumurtaların mart ortasında bırakıldığı düşünülmektedir. Kilis’in batısındaki bir yuvada, şubat ortasında bırakılan yumurtalardan 7 Nisan 1971’de yaklaşık 10 günlük iki yavru gözlenmiştir. DOA: Hasankeyf yakınlarında, Dicle Nehri’ne bakan dik yamaçlarda bir oyukta, nehir seviyesinden 42 metre yukarıda bir yuva bulunmuş, yakınında önceki yıllardan kalma dört yuva daha kaydedilmiştir80. Bu yuvada, 25 Nisan 2003’te 30-35 günlük erişkin boyutlarına gelmiş bir yavru gözlenmiş ve 23 Mayıs 2003’te bu yavru yuvadan uçmuştur. Yuvaya yumurtaların 10 Şubat civarında bırakıldığı tahmin edilmektedir. 21 Nisan’dan haziran başına kadar Halfeti’deki üreme noktasından birçok üreme kaydı mevcuttur. 16 Haziran 1983’te Cizre ve Eruh arasında iki erişkin ve iki genç bireyden oluşan bir aile tespit edilmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Saz Delicesi

Circus aeruginosus, Western Marsh Harrier

Nispeten yaygın ve yer yer çok sayıda bulunan yerli ve yarı göçmen bir türdür. Bunun yanında kışın göç alır ve yaygın olarak görülen bir geçit türüdür.

Sazlarla kaplı geniş bataklıklarda yerleşik olarak ürer ve genellikle az ve orta büyüklükte gruplar halinde gözlenir. 1992 ilkbaharında Kızılırmak Deltası’nda 250-275 çift olduğu tahmin edilmiştir29.

İlkbahar göçü, mart ortasından en az mayıs ortasına kadar devam ederken, sonbahar göçü ağustos sonu ile ekim ortası arasında gerçekleşir. 1976 sonbaharında Borçka’da sayılan 385 birey, Türkiye’deki bir göç izleme noktasında ve Batı Palearktik’teki herhangi bir göç izleme noktasında kaydedilen en yüksek sayıydı. Benzer şekilde, 1994 ilkbaharında Hopa’da sayılan 254 birey de önemli bir rakamdır.

Kış aylarında batı ve orta bölgelerde, özellikle büyük nehir deltalarında oldukça yaygındır. Kışın daha sert geçtiği Malatya’da bile az sayılarda kışladığı tespit edilmiştir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle büyük ve sık Phragmites sazlarıyla kaplı alanlarda ürer. Bazen küçük bataklıklarda, yaşlı sazların olduğu ufak alanlarda da yuva yapar. Ayrıca, Carex türleri ve diğer alçak bataklık bitkileriyle kaplı alanlarda da ürediği gözlenmiştir.
Yuvası: Yuva, sığ sularda yerden biraz yukarıya ya da kırılmış sazların üzerinde oluşan bir platforma yapılır. Yuva, otlarla astarlanmış olup dal, saz ve diğer malzemelerden oluşan bir yığındır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 3 (2 yuvada), 4 (10 yuvada), 5 (1 yuvada), 6 (2 yuvada).
Yavru Sayısı: 3 (3 yuvada).
Üreme Dönemi: Nisan ve mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular mayıs sonunda veya haziran başında yumurtadan çıkar, ve temmuz sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: 15 Nisan 1996’da Sultansazlığı’nda ve 8 Mayıs 1946’da Mogan Gölü’nde yuva yapımı kaydedilmiştir. En erken 23 Nisan’da, çoğunluğu mayıs ayında olmak üzere 11 yuvanın yumurtalarla dolu olduğu gözlenmiştir. 20 Mayıs 1998 ve 16 Mayıs 2004 tarihlerinde sırasıyla sadece 2 ve bir yumurta bulunan yuvalar tespit edilmiştir. İlk yumurtaların 20 Nisan civarında bırakıldığı bir yuvada 24-27 Mayıs tarihlerinde yumurtadan yeni çıkmış üç yavru kaydedilmiştir. Benzer şekilde, 5 Nisan civarında bırakıldığı tahmin edilen bir yuvada 15 Mayıs 2004’te yeni çıkmış yavrular kaydedilmiştir. DOA: 13 Haziran 2006’da Tödürge Gölü’nde bir yuvada 3 yumurta kaydedilmiştir. 27-28 Mayıs 1969’da iki çiftin Çenge Gölü’nde yuva yaptığı veya yuvayı tamir ettiği gözlemlenmiştir. 29 Temmuz 1999’da birçok genç birey tespit edilmiştir. KAR: 19 Mayıs 1992’de Yeniçağa Gölü’nde bir yuvada 4 yumurta bulunduğu ve haziranın ilk 10 gününde birçok erişkin bireyin yiyecek taşıdığı belirlenmiştir29. MAR: Kocaçay Deltası’nda 2 Mayıs ve 13 Haziran 1993’te yuvalar bulunmuş51, 26 Nisan 1981’de ise Terkos Gölü’nde türün kur davranışı gözlemlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Gökçe Delice

Circus cyaneus, Hen Harrier

Yaygın olarak nispeten çok sayıda bulunan geçit türü ve kış konuğudur.

Eylül başında gelir ve nisan sonuna kadar kalır. Genellikle 1500 metreden daha alçak arazilerde nispeten az sayıda görülür. Çoğunlukla bireyler halinde görülse de bazı alanlarda gecelemek için küçük gruplar halinde toplanabilir.

İlkbahar göçü nisan başında en yoğun döneme ulaşır. İstanbul Boğazı’nda 1993 ilkbaharında 17 birey kaydedilmiştir54. Sonrasında yapılan iki kapsamlı sayımda, 23 Mart ile 28 Nisan 2006 tarihleri arasında 92 birey sayılmış35, 2010 yılında ise 15 Mart ile 31 Mayıs tarihleri arasında toplam 119 birey gözlenmiştir25. Bu rakam, Türkiye ve Orta Doğu’daki yırtıcı gözlem noktaları arasında kaydedilen en yüksek toplamdır32.

Ürediğinden şüphelenir. 3 Ağustos 1968’de Van’ın Erciş ilçesi yakınlarındaki Altındere Düzlüklerinde, sel suları altında kalmış bir bölgede tüyleri yeni çıkmış iki yavruyla bir çift kaydedilmiştir81. Ayrıca, 10 Haziran 1968’de Doğu Anadolu’da yeri tespit edilemeyen bir alanda uygun üreme habitatında bir erkek ve Aktaş Gölü’ndeki adada bir yuva tespit edilmiştir62. Kuzeydoğu, Doğu ve Güney Anadolu’da yazlayan bireylere ait beş yeni kayıt bulunmaktadır. Temmuz ayında bir kez İç Anadolu’da gözlenmiştir. Tür, Ermenistan’da üremezken82, komşu Gürcistan’da üremektedir83.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. Orta ve Kuzey Avrupa, benzer enlemlerde Orta ve Doğu Asya’da yuvalar.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Bozkır Delicesi

Circus macrourus, Pallid Harrier

İç Anadolu’da lokal olarak çok az sayıda yuvalayabilir. Yaygın olarak görülen bir geçit türü, lokal olarak görülen bir kış konuğudur.

Aksaray Eşmekaya çevresinde tek bir noktada ürediği bilinmektedir. 1970’in Mayıs sonunda Tuz Gölü civarında 10-13 çiftin bulunduğu bir üreme alanı keşfettiği iddia edilmiştir63, ancak çayır delicesiyle karıştırma olasılığı vardır. Sonraki son birkaç on yılda İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da mayıs sonu - haziran aylarında defalarca kaydedilmiştir13,59. Son olarak Eşmekaya’da ürediği tespit edilmiştir. Güneydoğu Anadolu’da 2 Haziran 2002’de Siverek civarında görülen bir birey, muhtemelen bahar göçünde geç kalmış olabilir.

Bahar göçü, mart ortasından mayıs sonuna kadar devam eder ve nisan ortalarında en yüksek sayılara ulaşır. Sonbahar göçü ise ağustos sonundan ekim ortasına kadar sürer. İlkbahar göçünde dişiler biraz daha geç göç ederken, sonbaharda göç eden bireyler eylül ayında maksimum sayılara ulaşır. 1838 ilkbaharında Erzurum’da “çok fazla” olarak tanımlanmıştır84, 1976 sonbaharında Borçka’da en fazla 133 birey sayılmıştır5, ancak buradan geçen toplam kuş sayısı muhtemelen çok daha fazladır. Buna ek olarak İstanbul Boğazı’ndan da kayıtlar mevcuttur21,49.

Kışın, Çukurova ve Göksu Deltası’nda düzenli olarak en fazla 5 kuş görülmektedir. Diğer kıyı bölgelerinde, Marmara, Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu’dan da kayıtlar bulunmaktadır.

Üreme

Yuvalama Alanı: Eskiden büyük bir bataklık olan, Carex su bitkileriyle kaplı ve etrafında kuru tarım, meyvecilik yapılan, yoğun şekilde hayvan otlatılan Eşmekaya yakınlarında üremiştir.
Yuvası: Yuva, düz bir çayır toprağı üzerinde, ot ve ayrık otlarından yapılmış olup, çayır delicesi yuvalarıyla aynı şekilde ortası basık yapılmıştır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 4 (bir yuvada), 3 (bir diğer yuvada).
Yavru Sayısı: 3 (bir yuvada).
Üreme Dönemi: İlk yumurta, 25-26 Nisan civarında bırakılır, yavrular mayıs ayı sonunda çıkar ve haziran ortasında 20 günlük oldukları kaydedilmiştir. 1977 Haziran sonunda bir yuvada üç büyümüş yavru kaydedilmiştir. 1993’te bulunan iki yuvadan birinde 11 Mayıs’ta 4 yumurta, 27 Mayıs’ta 3 yumurta ve yeni çıkmış bir yavru, 30 Mayıs’ta 3 günlük 3 yavru ve döllenmemiş bir yumurta, 15 Haziran’da ise en büyüğü 20 günlük 3 yavru gözlenmiştir. Diğer yuvada ise 12 Mayıs’ta 3 yumurta, 16 Mayıs’ta 4 yumurta kaydedilmiş, ancak 27 Mayıs’ta yuvanın boş olduğu tespit edilmiştir, muhtemelen bir yırtıcı tarafından yok edilmiştir. Bu yuvada ilk yumurta, çayır delicesi yuvalarıyla uyumlu olarak 7-8 Mayıs’ta bırakılmış olmalıdır. DOA: 2 Haziran 1996’da bir bozkır delicesinin dişi bir çayır delicesine “yiyecek verdiği” ve aynı erkeğin 12 Mayıs 1996’da dişiye kur yaptığı gözlenmiştir. Bu iki tür arasında nadir de olsa melezleşme olabilir85,86.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Çayır Delicesi

Circus pygargus, Montagu’s Harrier

Lokal olarak az sayıda üreyen bir yaz konuğu, yaygın olarak nispeten çok sayıda görülen bir geçit türüdür.

Genellikle bataklık sulakalanlarda, nemli çayırlarda ve bozkırlardaki tarım alanlarında yuvalar. En büyük üreme popülasyonu Doğu Anadolu’dadır ve üreyen birey sayısı 500 çifti geçmez.

En sık görüldüğü dönemler göç dönemleridir. İlkbahar göçü mart sonunda başlar ve mayıs sonunda biter; maksimum sayılara nisan sonu ile mayıs başında ulaşılır. Sonbahar göçü ise ağustos başında başlar ve ekim ortasına kadar sürer, en yoğun geçişler eylül ayında kaydedilir. Üç büyük göç izleme noktasında her iki mevsimde de çok az sayıda birey kaydedilmiştir. Ancak 9-10 Eylül 1989’da Çıldır Gölü’nde 115 birey gözlenmiş87, 19 Nisan - 27 Mayıs tarihleri arasında Rize Fırtına Deresi ağzında sadece 6 günde 63-64 birey kaydedilmiştir. Bu noktada maksimum geçiş, 27 Mayıs tarihinde 41 bireyle gerçekleşmiştir27.

Kışın, Aralık 2001’de Göksu Deltası’nda (Kuşçu Bülteni 10:7) ve 19 Aralık 2010’da İstanbul Riva civarında gözlenmiştir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle bataklıklarda, sazların arasında ve sular altında kalmış çayırlarda ürerler. Bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde, yere kındıra ve kuru otlardan yapılmış, ortası oyuk bir yuva yaparlar.
Yuması: Yuva, genelde bitki örtüsünün gür olduğu alanlarda yere yapılır, kındıra ve kuru otlardan oluşur, ortası oyuk bir yapıya sahiptir.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 4 (5 yuvada), 5 (2 yuvada).
Yavru Sayısı: 4 (1 yuvada).
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: Çoğu veri Eşmekaya’dan gelir. Haziran 1977’de en az 21 çiftin ürediği ve 18’inin yuvaya yem taşıdığı kaydedilmiştir. 20-21 Haziran 1977’de ikisinde 4, birinde 5 yumurta bulunan 5 yuvada, iki yavru, iki yumurta ve 5-10 günlük 4 yavru tespit edilmiştir. Bu yuvalardan ikisi birbirinden yaklaşık 50 metre uzaklıktadır88. 11 Haziran 1971’de küçük bir yavru içeren başka bir yuva gözlenmiştir. 11 Mayıs 1993’te, içlerinde bir ve iki yumurta bulunan iki yuva ve 16 Mayıs 1993’te 4 yumurtalı başka bir yuva kaydedilmiştir. 19 Mayıs 1998’de bir dişinin, içinde bir yumurta olan yuvaya malzeme taşıdığı gözlenmiştir. 15 Mayıs 2004’te 5 yumurtalı bir yuva ve 16 Mayıs 2004’te 4 yumurtalı bir başka yuva kaydedilmiştir. 12 Mayıs 1996’da çoğu erkek olan 35 birey kaydedilmiştir. 13-14 Mayıs 1970’te Yarma’da erişkinlerin bir yere yiyecek taşıdıkları gözlenmiş, ancak bu tarihte yuvada yavru olmayacağı için bu davranışın kur yapmak için yiyecek taşıma olduğu düşünülmüştür. KAR: Haziran 1971’de Kızılırmak Deltası’nda 4 çift, 5 yavru ve yavrusunu besleyen bir çift kaydedilmiştir3. 1992 Mayıs’ın ilk yarısında erişkin bireylerin yuva malzemesi taşıdığı gözlenmiştir29. GDA: 19 Haziran 1988’de Birecik’te Fırat Nehri üzerindeki iğne yapraklı ağaçlarla kaplı adanın kenarındaki bir hendekte bir çift yuvalamıştır. DOA: 23 Temmuz 1987’de Bulanık yakınlarında çocukların türün yavrularıyla oynadığı, 30 Temmuz 2000’de Bendimahi sazlıklarında iki genç birey gözlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Şikra

Tachyspiza badia, Shikra

Rastlantısal bir konuktur.

İlk olarak, 1 Eylül 2006’da Hopa’nın 4 km doğusunda bir atmacacının ağına genç bir kuş takılmış ve türün teşhisi ayrıntılı fotoğraflar üzerinden yapılmıştır89. İkinci kez, 28 Ağustos 2012’de Aras Halkalama İstasyonu’nda bir genç birey yakalanmıştır. Türün Ermenistan’da, Erivan bahçelerinde ürediği ispatlanmıştır90. Sonra 1 birey, 10 Haziran 2020 tarihinde Trabzon Sancak Mahallesinde H. Keleş tarafından kaydedilmiştir. 2 birey ise 9 Nisan 2023 tarihinde Girnavas Nusaybin’de Ö. F. Durdu tarafından kaydedilmiştir.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. En yakında Ermenistan’da, Batı ve Güney Asya’da yuvalar.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’deki Güney Kafkasya’da olduğu bilinen cenchroides alttürünün olması beklenir. Eskiden Accipiter cinsinin altında Accipiter badius ismiyle sınıflandırılırdı.

Yaz Atmacası

Tachyspiza brevipes, Levant Sparrowhawk

Lokal olarak az sayıda gelen bir yaz konuğu, yaygın olarak ve nispeten çok sayıda bulunan bir geçit türüdür.

Marmara, Karadeniz Bölgesi ve İç Anadolu’da Aksaray Hasan Dağı’nda yuvaladığı ispatlanmıştır, Ege ve Güneydoğu Anadolu’daki yaprak döken ormanlarda üremesi olasıdır. Üreme mevsiminde Doğu Anadolu’da uygun habitatların bulunduğu kayıtları mevcuttur. Komşu Bulgaristan’da, 1988-1990 yılları arasında araştırılan 5 kilometrekarelik alanın yalnızca %2’sinde türün ürediği tespit edilmiştir53.

Göç dönemlerinde batı ve orta bölgelerde nispeten yaygındır. İlkbahar göçü nisan başından mayıs ortasına kadar devam ederken, sonbahar göçü ağustos sonundan ekim başına kadar sürer. En yüksek sayılar sonbaharda eylül ayının ikinci yarısında kaydedilmektedir. İstanbul Boğazı’nda 1971 yılında toplamda 5707 birey, yalnızca 15 Eylül’de 2243 birey sayılmıştır. 1978 yılında toplamda 6516 birey kaydedilmiş, en yüksek günlük sayı ise 18 Eylül’de gerçekleşmiştir. Belen Geçidi’nde 1976 sonbaharında 2951 birey gözlenmiş20, 16-18 Eylül 1991 tarihlerinde ise 1914 birey kaydedilmiştir. İstanbul Boğazı’nda sonbaharda 7750 bireyden bir günde 6625 birey gözlenmiştir23. Detaylı verilerin bulunduğu 1976 yılında Borçka’da toplamda 290 birey kaydedilmiştir5. 29 Nisan - 25 Mayıs 1993 tarihleri arasında Rize Fırtına Deresi ağzında toplamda 1945 birey gözlenmiş ve sadece 30 Nisan’da 1286 birey kaydedilmiştir27. 1994 ilkbaharında Artvin Hopa’da toplamda 1092 birey gözlenmiş ve 2 Mayıs’ta 797 birey kaydedilmiştir. 1995 ilkbaharında aynı bölgede iki hafta içinde 1163 birey kaydedilmiştir28. Bu durum, bölgeden göç eden birey sayısının önceki tahminlerden çok daha fazla olduğunu göstermektedir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Hem yaprak döken hem de ibreli ormanlarda ürer.
Yuvası: Türkiye’de yuvanın tanımı yapılmamıştır, ancak Yunanistan’dan gelen fotoğraflar mevcuttur. Yuvalar, yerden yaklaşık 5 metre yükseklikte, daldan yapılmış ve yeşil yapraklarla astarlanmış yapılardır. Görece daha küçük boyuttadır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı 4 (1 yuvada), 3 (2 yuvada).
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. MAR: 20 Ağustos 1979’da Çamlıca’da 4 yavrusuyla oynayan bir çift kaydedilmiştir91. 3 Ağustos 1978’de uygun üreme habitatında erişkin bireyler gözlenmiş, 27 Haziran 2000’de Edirne’de tüyleri yeni çıkmış bir yavrusuyla bir çift fotoğraflanmıştır13. 7 Haziran 1984’te Ayvacık’ta kur davranışı gözlenmiştir. EGE:92, İzmir yakınlarında büyük bir meşe ağacının tepesinde bir yuva bulmuş, daha önce üreyen bir çiftin bu yuvayı kullandığı tespit edilmiştir. 25 Mayıs 1950’de bu yuva boş bulunmuştur. DOA: 2 Ağustos 1990’da İspir yakınlarındaki meyve bahçelerinde bir çift gözlenmiş ve muhtemelen üremiştir. 20 Mayıs 1995’te aynı yerde yuvada yumurtaları ya da yavruları olan bir dişi tespit edilmiştir. GDA: 14 Temmuz 1990’da Uludere yakınlarında kur davranışı kaydedilmiştir. AKD: 15 Haziran 1988’de Taşağıl’da (Antakya) çam ağaçları içindeki bir yuvada bir çift gözlenmiştir93. 23-26 Mayıs 2007’de Manavgat yakınlarında tarım arazileriyle çevrili bir çamlık alanda iki yuva kaydedilmiştir. Yerden 15 metre yükseklikteki bir yuvada kuluçkada oturan bir birey, 13 metre yükseklikteki diğer yuvada ise yeşil dallarla astarlanmış ve içinde 3 yumurta bulunan başka bir birey gözlenmiştir. 15 Mayıs 2001’de Köyceğiz’de kur davranışı gözlenmiştir13.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür. Eskiden Accipiter cinsinin altında Accipiter brevipesismiyle sınıflandırılırdı.

Atmaca

Accipiter nisus, Eurasian Sparrowhawk

Nispeten yaygın olarak çok sayıda bulunan yerli türdür. Kışın göç alır, çok daha yaygın ve çok sayıda bulunur.

Ormanlar ve ağaçlık alanlarda az sayılarda yuvalar, yuvasını tespit etmek zor olduğu için üremesi hakkında bilgiler çok sınırlıdır. Türkiye’deki üreme, yayılış ve davranışlarına dair yeterli veri bulunmamaktadır. Komşu Bulgaristan’da, incelenen alanın yalnızca %7’sinde rastlanmıştır (bkz. çakır A. gentilis)53. Kışın özellikle kurak ve dağlık alanlar dışında ülkenin büyük bir bölümünde görülür.

Göç dönemlerinde tüm ülkede yaygın ve çok sayıda görülür. İlkbahar göçü mart ortasından mayıs sonuna kadar devam eder ve en yoğun geçiş mart sonunda yaşanır. 21 Mart - 14 Mayıs 1994 tarihleri arasında Hopa’da 3966 birey, 21 Nisan - 5 Mayıs 1995’te aynı yerde 1730 birey kaydedilmiştir28. Ayrıca, 8 Nisan - 25 Mayıs 1993 tarihleri arasında Rize Fırtına Deresi ağzında 695 birey, Kızılırmak Deltası’nda ise 14 Nisan - 21 Mayıs 1992 tarihleri arasında 186 birey kaydedilmiştir29. İstanbul Boğazı’nda 1993 ilkbaharında 994 birey (195 tanesi Nisan 2005’te yalnızca iki gün içinde kaydedilmiştir) ve 2006 baharında 1701 birey gözlenmiştir. 2010 yılında İstanbul Boğazı’ndan geçen en yüksek sayı kaydedilmiş olup, 15 Mart - 31 Mayıs tarihleri arasında toplam 3477 birey gözlenmiş ve önceki yılların iki katı bir toplam elde edilmiştir25. İlkbaharda Belen Geçidi’nde ise daha az sayılarda gözlenir.

Sonbahar göçü ağustos sonundan ekim ortasına kadar sürer ve en yoğun geçiş eylül ayında görülür. Borçka’da ağustos ortasından ekim sonuna kadar yaygın şekilde kaydedilir. 17 Ağustos - 10 Ekim 1976 tarihleri arasında Borçka’da 688 birey gözlenmiştir5. 11-25 Ekim tarihlerinde ise geç göç eden bireylerin çoğunlukta olduğu bir dönemde 1057 birey kaydedilmiştir46. Aynı yerde 20-24 Ekim 1998 tarihlerinde ise 339 birey gözlenmiştir. İstanbul’daki en yüksek toplam, beş gözetleme noktasında yapılan 2008 sayımında kaydedilmiş olup, 22 Eylül - 10 Ekim tarihleri arasında toplam 1583 kuş sayılmıştır44. Sonbaharda en çok bireyin bir günde sayıldığı toplam ise 428 bireye ulaşmıştır. Belen Geçidi’nde az sayıda kaydedilmesi, muhtemelen sayımın uygun zaman diliminde yapılmamasından kaynaklanmaktadır. 1982 - 1990 yılları arasında Çukurova’dan da oldukça fazla sayılarda geçiyor olabileceğini gösterebilir, örneğin sadece 15-16 Ekim 1988 tarihlerinde Akyatan Gölü’nde toplam 142 birey kaydedilmiştir94.

Borçka ve Arhavi bölgelerinde lisanslı olarak sürdürülen atmacacılık geleneğinde, yoğun şekilde Kızıl Sırtlı Örümcekkuşu (Lanius collurio) kullanılarak atmacalar yakalanmaktadır. 1987 sonbaharında bu bölgede atmacacılık geleneği ve yöntemleri üzerine bir inceleme gerçekleştirilmiştir95.

Üreme

Yuvalama Alanı: Yaprak döken ve ibreli ormanlarda, alçak düzlüklerden tepelik ve dağlık bölgelere kadar geniş bir yelpazede ürer.
Yuvası: Yuva genellikle ağaçlarda, 5 metrenin üzerinde bir yüksekliğe yapılır ve yapraklı dal ile kabuklarla astarlanmış dallardan oluşan basit bir yapıdır. Genelde kuluçka büyüklüğü 4-5 yumurta kadardır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 4-5.
Üreme Dönemi: Nisan ve mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. AKD: Türün ilk yuvası 2009’da Antalya Side’de, bir mezarlıktaki çam ağacında yerden yaklaşık 17 metre yükseklikte tespit edilmiştir. 27 Mayıs’ta erişkin bir bireyin yumurtalarına kuluçkaya yattığı veya küçük yavruların üzerine oturduğu gözlenmiştir. Gözlem sırasında erişkin yuvadan kalkmamıştır. 23 Temmuz 1986’da Akseki yakınlarında bir aile kaydedilmiş, 11 Mayıs 1989’da Dalyan’da yuvaya yiyecek taşıyan bir erişkin birey gözlenmiş ve 11 Mayıs 1988’de Demirkazık’ta bir yavru tespit edilmiştir. KAR: 1992’de Kızılırmak Deltası’nda 1 ila 3 çift gözlenmiş, ancak üreme kesinleştirilememiştir. 5 Haziran 1992’de bir erkek bireyin izole bir koruluğa, muhtemelen bir yuvaya, iki kez uçtuğu gözlenmiştir29. MAR: 1993’te Kocaçay Deltası’nda 1-2 çiftin ürediği tahmin edilmiştir51. Uludağ’da 1300 metre altındaki yarı açık alanlarda belirgin şekilde kaydedilmiştir16. DOA: 1910-1911 yıllarında Erzurum’da uzun kavaklıklar içindeki mezarlıklarda ve bahçelerde yuva yapmış, 10 Haziran 2004’te Ardahan bölgesinde bir erişkin bireyin yuvaya yiyecek taşıdığı gözlenmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Çakır

Accipiter gentilis, Northern Goshawk

Lokal olarak az sayıda görülen yerli türdür. Kışın göç alır, üreme dönemi dışında daha yaygın olarak daha çok sayıda görülür.

Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliklere kadar olan orman ve koruluklarda ürer. Muhtemelen mevcut gözlemlerden daha geniş bir yayılışa sahiptir; 1988-1990 yılları arasında Bulgaristan’ın Istranca Dağları’nda yapılan kuş sayımları sırasında taranan toplam 137 kilometrekarelik alanın 40 kilometrekaresinde (%40) türe rastlanmıştır53.

İlkbahar göçünde, İstanbul Boğazı’nda 1993 ilkbaharının başında 19 birey kaydedilmiş, Borçka-Hopa bölgesinde 1995 ilkbaharında en fazla 52 birey sayılmıştır. Sonbahar göçü sırasında, ağustos ortasından ekim sonuna kadar gözlemlenebilir. İstanbul Boğazı’nda eylül ayında az sayıda birey kaydedilmiştir. Kış aylarında ise tür, kıyısal sulakalanlar ve daha açık arazide görülebilir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Hem iğneli hem de yaprak döken yaşlı ormanlar ve korular, deniz seviyesindeki düzlüklerden dağlık bölgelerdeki yamaçlara kadar geniş bir alanda ürer.
Yuvası: Genellikle yüksek ağaçların tepesine dallardan oluşan basit bir yuva yapar. Türkiye’de yuvanın astarlanması ve kuluçka büyüklüğüyle ilgili veri bulunmamaktadır, ancak başka bölgelerde yuvalar yapraklı dallar, iğneli ağaçların ibreleri ve kabuk parçalarıyla astarlanır. Yuvanın tepesinde hafif bir oyuk bulunur ve üreme mevsimi boyunca düzenli olarak onarılır.
Yumurta Sayısı: Kuluçka büyüklüğü genelde 3-4, en fazla 6 yumurtadır.
Yavru Sayısı: Türkiye’de yavru sayısıyla ilgili veri bulunmamaktadır.
Üreme Dönemi: Mart ayında başlar, yumurtalar genellikle nisan ayında bırakılır, kur davranışları ise mayıs sonuna kadar devam eder. KAR: 11 Haziran 1975’te İkizdere yakınlarında yaprak dökmeyen bir ormanda erişkin bir bireyin yiyecek taşıdığı, 17 Haziran 1975’te Çiftlik’te bir erkek bireyin bölge davranışları sergilediği kaydedilmiştir. 1992’de Kızılırmak Deltası’nda 4 çiftin ürediği ve yuvalarının bulunduğu gözlenmiş; bir çiftin 31 Mart 1992’de izole bir korulukta, diğer üç çiftin ise 4 Haziran 1992’de Yörükler Ormanı’nda bir bireyin yuvaya yiyecek taşıdığı görülmüştür29. MAR: 3 Mayıs 1993’te Kocaçay Deltası’nda Ekmekçi köyü yakınlarında bir yuva kaydedilmiştir51. Mayıs 1996’da, muhtemelen ürediği düşünülen Uludağ’da iğne yapraklı ormanlarda kur davranışları gözlenmiştir. AKD: 6 Haziran 1999 ve 11 Mayıs 1988’de Bolkar Dağları ve Akseki’de kur davranışı sergileyen erkek bireyler kaydedilmiştir. 13 Mayıs 1984’te Taşucu’nun iç kesimlerindeki kurak ağaçlık ve tepelik arazide bir erişkin birey yuvada görülmüştür (Cygnus Tour). İÇA: 22 Mayıs 1972’de Nevşehir yakınlarında bir kavaklığın üzerinde bir erkek bireyin kur davranışı sergilediği, 23 Temmuz 1994’te Ayrancı yakınlarında bir yuva bulunduğu kaydedilmiştir. Soğuksu Milli Parkı’nda 21 Mayıs 1996’da bir erişkin bireyin bir kuzgunu taciz ettiği, yeni tüylenmiş iki yavrunun yiyecek için ötüşürken duyulduğu ve 15 Temmuz 1993’te görüldükleri kaydedilmiştir. Bu durum yumurtaların nisan ortasından sonra bırakıldığına işaret etmektedir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Muhtemelen marginatus alttürü bulunur65. Bazı kaynaklara göre bu alttür nominat alttürün sinonimi olarak kabul edilmelidir96.

Kızıl Çaylak

Milvus milvus, Red Kite

Az sayıda görülen geçit türü ve kış konuğudur.

Nadir kış göçmenidir. 2021 yılında İstanbul Şile çöplüğünde birkaç bireyin düzenli olarak kışladığı keşfedilmiştir. Bu durum, Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da üreyen ve güneydoğu Avrupa’da kışlayan popülasyonun kenarında bir yayılış olarak değerlendirilmektedir97. Ayrıca Bolu Gerede ve Ankara’da da kışlayan bireyler gözlenmiştir98.

Göç gözlem noktalarında, İstanbul Boğazı, Borçka ve Belen Geçidi’nde nadir olarak görülür. Eski sayımlarda da İstanbul Boğazı’nda az sayıda kaydedilmiştir26.

Üreme kaydı bulunmamakla birlikte ormanlık alanlarda gözlenmiştir. Karadeniz Bölgesi’nde son on yılda iki kayıt vardır13,30. En geç 9 Haziran’da kaydedilmiştir.

Türün tespiti zordur. Genellikle soluk renkli genç kara çaylaklar ve kışın göç sırasında görülen lineatus alttürü ile karıştırılır, bu nedenle birçok kayıt geçersizdir. Örneğin, Kızılırmak Deltası’nda 1992’de yüzlerce bireyin varlığı iddia edilmiş29, 21 Eylül 1968’de Van ile Sero arasında yaklaşık 150 bireyin görüldüğü bildirilmiştir. Kuzeydoğu ve Doğu Anadolu’daki durumu ve yayılışıyla ilgili değerlendirmeler geçerli olmayabilir58.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. ORta ve Güney Batı Avrupa’da yuvalar.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Kara Çaylak

Milvus migrans, Black Kite

Batı bölgelerinde nadir, doğu bölgelerinde ise yaygın bir yaz konuğudur. Göç sırasında nispeten çok sayıda gözlenir. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz’de yüksek sayılarda kışlar.

Tüm bölgelerde 3000 metreye kadar ürer. Genellikle yerleşim alanlarında veya yakınlarında yuvalar. İstanbul’da 1991 yılına kadar düzenli olarak üremiştir. Nisan 1967’de Manyas Gölü’ndeki karışık balıkçıl kolonisinde iki birey yuvalamış ve bu, yerleşim yerlerinden uzak bölgelerdeki bir üreme örneği olmuştur.

İlkbahar göçü mart başında başlar, mayıs ayında en yüksek sayılara ulaşır ve haziran başına kadar sürer. Rize’de Fırtına Deresi ağzında 8 Nisan - 10 Haziran 1993 tarihleri arasında 2664 birey ve sadece 1 Mayıs’ta 727 birey sayılmıştır27. Artvin Hopa’da 21 Mart - 14 Mayıs 1994 tarihleri arasında 9069 birey geçiş yapmıştır. 16 Mart - 10 Haziran 1992’de Kızılırmak Deltası’nda 698 birey kaydedilmiştir29.

Sonbahar göçü ağustos ortasında başlar, ekim sonuna kadar devam eder. İstanbul Boğazı’nda 1971’de 2707 birey, sadece 31 Ağustos’ta ise 440 birey sayılmıştır. Borçka’da 1976’da 5775 birey, Belen Geçidi’nde ise 506 birey kaydedilmiştir5,20. Ancak, İstanbul Boğazı’ndaki sayımlar, bu türün sayılarında ciddi bir azalma olduğunu göstermektedir.

Güneydoğu Anadolu’da düzenli ve kalabalık sürüler halinde kışlar99. Gaziantep’te 23 Haziran 2001’de 400, Gaziantep’in 25 km güneydoğusunda en az 600 birey kaydedilmiştir. Ceylanpınar’da 1000’den fazla birey sayılır. Çukurova’da Seyhan Nehri kıyısında 11 Şubat 2006’da 100 birey gözlenmiştir. Kışlayan bireyler lineatus alttürüne aittir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Etrafında ağaç ve koruluklar olan açık düzlüklerde, genellikle yerleşim yerlerine yakın alanlarda ürerler. Genelde ağaçlara yuva yapsalar da bazen binalara da yuva yapabilirler; örneğin İstanbul’da bir camiye yuva yapmışlardır.
Yuvası: Yuvanın tepesi sığ bir oyuk şeklindedir ve çerçöple yapılmıştır. Etrafı ot, kâğıt, kumaş ve tüylerden oluşan bir birikintiyle astarlanmıştır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 2 (5 yuvada), 3 (7 yuvada).
Üreme Dönemi: Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar, ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: 23 Nisan 1964’te Sarayönü’nde bir korulukta 10-15 çiftin ürediği gözlenmiş, bireylerin halen kur davranışı ve yuva yaptıkları kaydedilmiştir. İki yuvada ikişer yumurta, bir yuvada ise 3 yumurta gözlenmiştir. 10 Mayıs 1964’te aynı yerde 15-20 çift gözlemlenmiş, 5 yuvada üçer yumurta, 3 yuvada ise ikişer yumurta bulunmuştur. Aynı dönemde, 23 Nisan 1964’te Akşehir Gölü’ndeki ufak bir kolonide henüz yuvalama başlamamıştır72. 21 Temmuz 1971’de Pozantı’da 3 yavrusunu korumaya çalışan iki erişkin birey gözlenmiş, bu da yumurtaların Mayıs başında bırakıldığını göstermektedir. 1907’de İç Anadolu’da yapılan gözlemler, 30 Haziran itibariyle yerleşim yerlerine yakın yuvalardaki yavruların tamamen tüylendiğini ancak henüz uçamadıklarını göstermektedir. 26 Mayıs’ta Karadağ’da boş bir yuva, 19 Mayıs’ta Eskişehir yakınlarında yeni bırakılmış yumurtalar, Konya’da bir bahçede bir yuvada iki yumurta ve bir yavru gözlenmiştir24. Bu durum, bölgede yumurta bırakılmasının nisan sonlarına denk geldiğini göstermektedir. MAR: 1907’de İstanbul’da oldukça yaygın oldukları, yumurtaların 11-12 Mayıs gibi bırakıldığı gözlenmiştir24. İstanbul’da 1930’larda 500 çift olan popülasyon, 1970’lerin ortasında 10 çiftin altına düşmüştür7. 17-22 Nisan 1966’da iki erişkin birey İstanbul’daki ağaçlardaki iki yuvada kuluçkaya yatarken, 21 Nisan 1966’da bir çiftin bir okul çatısında çiftleştiği gözlenmiştir. Manyas Gölü’nde 1966-1967’de karışık bir balıkçıl kolonisinde üreyen çiftler, nisan ortasında bölgeyi sahiplenmiş ve 16 Mayıs 1967’de bir söğüt ağacına 3 yumurta bırakmıştır. DOA: Erzurum ve Van civarında yaz aylarında 40-50 birey düzenli olarak görülmektedir. Van’ın doğusunda 2 Mayıs 1983’te bir çiftin yuva yaptığı kaydedilmiştir. 27 Mayıs 1969’da Erçek Gölü yakınlarında100 ve 4 Haziran 2002’de Kars’ın Selim ilçesinde, bir iğne yapraklı ormanda erişkin bireylerin yuva malzemesi taşıdığı gözlenmiştir. Bu tarihler, normal yuva yapım tarihlerine göre geç olsa da, diğer yırtıcı kuşlar gibi kara çaylaklar da mevsim ilerledikçe yuvalarını ekstra malzemeyle güçlendirebilirler.

Alttürler ve Sınıflandırma

Üreyen ve orta ve batı bölgelerinden geçiş yapan nominat alttürdür. Özellikle doğu bölgelerinden geçiş yapan ve Güneydoğu Anadolu’da kalabalık sürüler halinde kışlayanların öne sürülen lineatus alttürü olduğu iddia edilmiştir101.

Ak Kuyruklu Kartal

Haliaeetus albicilla, White-tailed Eagle

Lokal olarak az sayıda yuvalayn bir yerlidir. Kışın kuzeyden gelen genç bireylerle göç alır.

Ulusal ölçekte nesli tehlike altındadır ve üreme durumu belirsizdir. Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun kuzeyi ve İç Batı Karadeniz’de 10-20 çiftin ürediği düşünülür. Önceleri üreyen çift sayısının 10-30 arasında olduğu tahmin edilmiştir38. Ege ve Akdeniz bölgelerinde, özellikle Bafa Gölü/Büyük Menderes Deltası’nda (1-2 birey) ve Göksu Deltası’nda (3-4 birey) düzenli olarak küçük sayılarda gözlenirdi. Bu üreme alanları 19. ve 20. yüzyılın başlarından beri bilinmektedir. Çıldır Gölü’nde sonbahar başında gözlenen kuşlar, bir üreme ihtimaline işaret etmektedir.

Göç döneminde ve kış aylarında daha yaygındır. İlkbahar göçü mart sonundan mayıs ayına kadar sürer. 21 Mart - 23 Mayıs 1993 tarihleri arasında Kızılırmak Deltası’nda muhtemelen göçmen olan 8 birey kaydedilmiştir29. Sonbahar göçü ağustos-kasım ayları arasında geniş bir dönemi kapsar. İstanbul Boğazı ve Borçka’da yılda 5 bireyden az sayıda gözlenir. Batı kesimlerde, göçmen bireylerle birlikte kışın sayıları artar.

İç Anadolu ve Karadeniz’deki bazı alanlarda azalması dikkat çeker. Güneydoğu Anadolu’da 20. yüzyılın başlarına kadar varlık göstermiş ancak artık kaydı yoktur. 1940’larda “kıyı bölgelerde epey yaygın” olduğu belirtilen kayıt60, popülasyondaki azalmanın ne zaman başladığını işaret eder. 1970’lerin ortasına kadar ürediği ve düzenli olarak kışladığı (5 bireye kadar) Kızılırmak Deltası’ndan da birkaç kayıt vardır3.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle deniz seviyesinde, tepelerin eteklerinde ya da göllerin etrafındaki alçak kesimlerde ürer. Yeni üreme alanları, iç kesimlerdeki göllerin yakınındaki dağlık alanlarda da bulunmuştur. Orman içlerindeki düz ya da yamaçlarda bulunan yaşlı ve uzun ağaçlarda, bazen de tek başlarına duran ağaçlarda yuva yaparlar. Başlıca çam, kavak, meşe ve dişbudak ağaçlarında, bazen de yarlarda yuva yaparlar. Farklı yıllarda, territoryum başına en az iki yuva kullanılır ve yuva yıllar boyunca kullanıldıkça dev bir yapıya dönüşür.
Yuvası: Yuva dallardan oluşan, ortasında sığ bir oyuk bulunan bir yapıdır ve üreme mevsimi boyunca yenilenen taze yapraklı çubuklarla astarlanır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’de gözlenen yumurta sayısı: 1 (3 yuvada), 2 (5 yuvada), 3 (2 yuvada).
Üreme Dönemi: Nisan sonu ve Mayıs ayında yumurta bırakır, yavrular haziran ortasından itibaren yumurtadan çıkar, ve yavrular temmuz sonu ile ağustos sonu arasında yuvayı terk eder. MAR: Kocaçay Deltası’nda 1993’te terk edilmiş bir yuva, 24 Haziran 1999’da da boş bir yuva tespit edilmiştir51. KAR: 9 Haziran 1969’da Kızılırmak Deltası’nda Balık Gölü civarındaki bir korulukta 10 metre yükseklikte bir yuvadan bir erişkin bireyin uçtuğu gözlenmiştir. Temmuz-Ağustos 1971’de dişbudak ve meşe ağaçlarında 5 eski yuva tespit edilmiştir. 22 Temmuz 1971’de 2 erişkin ve 2 yavru birey kaydedilmiştir, ancak üreme emaresi gözlenmemiştir29. 19 Mayıs 1992’de Yeniçağa Gölü’nde genç bir birey kaydedilmiştir. EGE: 14 Mayıs 1899’da İzmir yakınlarında bir köknar ağacında tek bir çiftin yuvası, büyük bir çerçöp yığını halinde bulunmuştur102. Tring Doğa Tarihi Müzesi’nde bulunan yumurtalar, 20 Haziran 1902, 1 Şubat 1902 ve 2 Şubat 1902 tarihlerinde Bafa Gölü’nden alınmış, diğer yumurtalar ise Beşparmak Dağı’ndan toplanmıştır. 5 Nisan 1930’da Antakya civarında 3 yumurta bulunan bir yuva kaydedilmiştir103. 4 Mayıs 1996’da Işıklı Gölü (Denizli) yakınlarındaki Akdağ’da bir çam ağacında zor ulaşılan bir vadide bir yuva kaydedilmiştir18. 26 Mayıs 2001’de Köyceğiz Gölü’nde bir çift gözlenmiş ve çevrede üredikleri tahmin edilmiştir17. Bafa Gölü’nde 30 Nisan 2003’te bir çam ağacının tepesinde boş bir yuva kaydedilmiştir. Yöredeki balıkçılardan biri, mart ayında aynı bölgede başka bir çam ağacında kuluçkada yatan bir bireyin olduğunu belirtmiştir. AKD: 30 Nisan 1876’da Aladağlar’da (Niğde) boş bir yuva tespit edilmiştir. Mayıs 1876’da ise yüksek bir ağacın en tepe dallarındaki bir yuvadan tek bir yumurta alınmıştır. 14 Mayıs 1972’de Elmalı (Antalya) güneyinde Düden Gölü’nde bir erişkin bireyin eski bir yuvayı güçlendirmek için yuva malzemesi taşıdığı gözlenmiştir. DOA: 9 Mart 1879’da Malatya yakınlarında bir köknar ağacındaki yuvadan yumurta alınmıştır. Bu iki bölgede toplamda 5 yumurta elde edilmiştir. GDA: Birecik’te, 18 Şubat 1879’da Danford tarafından iki yuvadan yumurta alınmıştır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Monotipik bir türdür.

Paçalı Şahin

Buteo lagopus, Rough-legged Buzzard

Lokal olarak az sayıda gelen kış konuğudur.

Genelde sulakalanlarda veya çevresinde, bazen de bozkır ve ormanlık alanlarda gözlenir. Özellikle kötü hava koşullarında bazı bireyler aynı bölgede haftalarca kalabilir. Kızılırmak Deltası’ndan düzenli kayıtlar vardır. İç ve Doğu Anadolu’da ise çok daha az sayıda görülmüştür. Ege ve Akdeniz bölgeleri ile eski Amik Gölü’nün bulunduğu Hatay’a kadar güneyde de kaydedilmiştir104. Eskiden daha sık görülmüş olabilir104. Kayıtlar aralık sonundan şubat ayına kadar olsa da tür, ekim ortasından nisan sonuna kadar ülkemizde bulunur ve mart sonuna kadar düzenli olarak gözlenir.

İlkbahar göçünde İstanbul Boğazı’nda az sayıda düzenli olarak görülür26,54,105. Hopa’da 1993-1995 yılları arasında her yıl; Kızılırmak Deltası’nda ise 22 Mart - 25 Nisan 1992 arasında 12 birey kaydedilmiştir29. Kuzeydoğu Anadolu’da 1960’ların başında ufak grupların hareket ettiği bildirilmiş olsa da104, sonbahar göçüne ait güncel kayıt bulunmamaktadır.

Üreme

Türkiye’de yuvalamaz. Kuzey Avrupa, Asya ve Amerika’da yuvalar.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.

Şahin

Buteo buteo, Common Buzzard

Yaygın olarak çok sayıda bulunan yerli türdür. Göç zamanı ve kış aylarında sayıları artar.

Ormanlık ve dağlık alanlarda, deniz seviyesinden en az 2200 metre yüksekliğe kadar ürer. Üreme sonrası dağılma, haziranın ikinci haftasında başlar74.

Göç izleme noktalarında yaygın ve büyük sayılarda gözlenir. İlkbaharda mart ortasından haziran başına kadar küçük gruplar halinde düzenli olarak göç eder. Artvin Hopa’da 21 Mart - 14 Mayıs arasında toplam 136.327, sadece 6 Nisan’da 16.333 birey sayılmıştır. Rize Fırtına Deresi’nde 31 Mart - 10 Haziran 1993 arasında 17.928 birey, 30 Nisan’da 3879 birey kaydedilmiştir27. Bu veriler, Kuzeydoğu Anadolu’nun ilkbaharda önemli bir göç noktası olduğunu gösterir. İstanbul Boğazı’nda, 2006 ilkbaharında mart ortasından mayıs sonuna kadar 16.348 birey kaydedilmiştir35.

Sonbahar göçü, ağustos ortasından ekim sonuna kadar sürer, en yoğun dönem eylül sonu ve ekim başıdır. İstanbul Boğazı’nda toplamda 32.895 birey sayılmıştır. Borçka’da 1976 sonbaharında 205.000 birey sayılmış, bunun 135.000’i 28 Eylül 1976’da kaydedilmiştir5. Diğer önemli sayımlar: 19 Eylül 1978’de 73.000 (Magnin 1989), 20 Eylül - 2 Ekim 1980’de 165.871 birey ve 22 Eylül 1980’de 70.000 bireydir23. 1 Ekim 1990’da ise 152.000 - 170.000 birey sayılmıştır. Belen Geçidi’nde sürekli sayım yapılmamış olsa da, 1969 sonbaharında 25 Eylül’de 6142 birey ile en yüksek sayı kaydedilmiştir.

Kış aylarında alçak ve orta rakımlı bölgelerde görülür. Marmara Bölgesi’nde yol kenarlarında yüksek sayılarda sayılabilir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Genellikle dağlık ve ormanlık alanlarda ürer. Yuvalarını yaşlı ağaçlarda ya da yarlarda yaparlar.
Yuvası: Yuva, yapraklı dallarla astarlanmış, ortası hafif çukur olan büyük bir yapıdır.
Yumurta Sayısı: Türkiye’den yumurta sayısı ile ilgili veri yoktur, genel olarak yumurta sayısı 2-4 arasında olup, ortalama 3’tür.
Yavru Sayısı: 3 (1 yuvada).
Üreme Dönemi: Nisan ortasında yumurta bırakır, yavrular haziran sonunda veya temmuz başında yumurtadan çıkar ve yavrular ağustos sonuna kadar yuvayı terk eder. MAR: 1993’te Kocaçay Deltası’nda yapılan ayrıntılı araştırmalarda 2-3 çiftin ürediği tespit edilmiştir51. 30 Temmuz 1992’de Akyazı ile Mudurnu arasında bir çiftin yuvada olduğu gözlenmiştir. KAR: 13 Haziran 1995’te İkizdere yakınlarında bir erişkin bireyin yiyecek taşıdığı kaydedilmiştir. Yörükler Ormanı’nda 12 çiftin bulunduğu ve 1992’de Kızılırmak Deltası’nda 16-20 çiftin ürediği tahmin edilmektedir. Yörükler Ormanı’ndaki iki yuvadan birinde 23 Mayıs 1993’te bir yavru olduğu gözlenmiştir. Yavrunun boyutuna göre, yumurta bırakımının nisan ortasında ya da daha erken bir tarihte olduğu düşünülmektedir. İÇA: 7 Haziran 1995’te Kalecik’te uygun üreme habitatında 4 erişkin birey kaydedilmiştir. Geç tarihten dolayı bir bireyin yuva yapımı değil, muhtemelen yuva onarımı için malzeme taşıdığı düşünülmektedir. 26 Haziran 1992’de Kızılcahamam yakınlarında tamamen tüylenmiş ve kanat alıştırmaları yapan 3 yavrunun bulunduğu bir yuva tespit edilmiştir. Bu yuvada da yumurta bırakımı nisan ortasında gerçekleşmiş olmalıdır.

Alttürler ve Sınıflandırma

Ülke genelinde ve özellikle göç ve geçit döneminde ağırlıkla. vulpinus alttürü bulunur. Kuzeydoğu Anadolu’da ise buna çok benzeyen menetriesi alttürü mevcuttur. Özellikle Trakya ve İstanbul Boğazı’nda kışın en soğuk günlerinde buteo alttürün özelliklerinin gösteren kuşlar sıkla görülür.

Kızıl Şahin

Buteo rufinus, Long-legged Buzzard

Yaygın olarak çok sayıda bulunan yerli ve yarı göçmendir.

Açık arazilerde, kurak tarım alanlarında, bozkırda ve 4000 metreye kadar olan dağlık bölgelerde gözlenir. Sonbahar ve kış aylarında kıyı bölgelerinde daha yaygındır.

İlkbahar göçünde, 20 Mart - 31 Mayıs 2006 tarihleri arasında İstanbul Boğazı’ndan 28 kuş geçmiştir35. Göçmen olmayan bu tür için bu sayı dikkate değerdir. 2010 yılında yapılan tekrarda, 15 Mart - 31 Mayıs tarihleri arasında 43 birey kaydedilmiş ve bu, şimdiye kadar en yüksek sayıdır25. Sonbaharda İstanbul Boğazı ve Borçka’da az sayıda kaydedilir.

Üreme

Yuvalama Alanı: Kuru açık alanlar, yarlı tepeler ve kaya çıkıntıları olan bozkır alanlarda ürer. Genellikle yarlarda, kaya çıkıntılarında, ağaçlarda ve direklerde yuva yapar.
Yuvası: Yuva, etrafı ot, ince çubuklar, bitkisel materyaller ve yünle astarlanmış, ortası görece çukur büyük bir dal yığını şeklindedir. Eskişehir yakınlarında, 1879 Nisan ayında bir yuvanın deve tüyüyle astarlandığı kaydedilmiştir70. Aynı yuva yıllarca kullanılabilir ya da aynı yar üzerinde bulunan iki ya da daha fazla yuva dönüşümlü olarak kullanılabilir. 14 Mayıs 2004’te Elmalı (Antalya) yakınlarında bir elektrik direği tepesinde bulunan bir yuvada, yuva malzemesi olarak mavi bir naylon poşetin de kullanıldığı gözlenmiştir.
Yumurta Sayısı: 1 (1 yuvada), 2 (2 yuvada), 3 (2 yuvada), 4 (3 yuvada), 5 (1 yuvada).
Yavru Sayısı: 1 (1 yuvada), 2 (2 yuvada), 3 (4 yuvada), 4 (4 yuvada).
Üreme Dönemi: Mart sonu ve nisan başında yumurta bırakır, yavrular nisan sonunda veya mayıs başında yumurtadan çıkar, ve yavrular temmuz sonuna kadar yuvayı terk eder. İÇA: Kur davranışları mart sonunda başlamış, yuva yapımı 21 Mart 1969’da kaydedilmiştir. En erken yumurta 3 Nisan’da tespit edilmiştir. Yumurtaların mart sonu-nisan başı bırakıldığı tahmin edilen 7 yuvada, mayıs ayının son 10 gününde yaklaşık 4 haftalık yavrular gözlenmiştir. Yeni tüylenmiş yavrular 10 Haziran 1973’te kaydedilmiştir. AKD: 23 Mart 1993’te Taşucu’nun kuzeyinde kur davranışı sergileyen bir çift, 19 Nisan 2004’te Akseki’de çiftleşen bir çift gözlenmiştir. Aladağlar’da, nisan başında yumurta bırakıldığı düşünülen bir yuvada 30 Nisan 1876’da 4 yumurtalık bir kuluçka tespit edilmiştir8. GDA: 9 Mayıs 2004’te Durnalık’ta, martın 3. haftasında bırakıldığı tahmin edilen bir yuvada 2-3 haftalık 4 yavru gözlenmiştir. Bu yuva 2006’da yeniden kullanılmış ve 12 Haziran 2006’da tüyleri yeni çıkmış bir yavru görülmüştür. 29 Mayıs 1987’de Birecik’te dört yavrusuyla bir çift kaydedilmiştir. DOA: Nisan sonunda yumurta bırakılan bir yuvada, 25 Haziran 2004’te Horasan yakınlarında 3-4 haftalık iki yavruyu besleyen bir erişkin birey gözlenmiştir. Haziran başında yavrulu iki yuva ve 1992 Ağustos başında dört aile tespit edilmiştir.

Alttürler ve Sınıflandırma

Türkiye’de nominat alttürü bulunur.